Sisli havasında Ankara'nın tanıdık bir ses gibi geldin
Kökü mazide dediysem tanışmamız kalu beladan
Her şeyine o kadar aşinayım ki
Bir değil, bir kaç ömür bakmışım gibi gözlerine
Bu şehrin ayazlarında ellerin avuçlarımda ısınmış kaç mevsim
Kaç bahar umut yeşertmişim..
İçtiğimiz kadeh kırıldı
Söndü belirsiz siluetin mum ışığında
Anlamsız artık dinlediğim şarkılar
Gülüşünü yitirdi eski resimler
Asılı kaldı viranelerde
Şimdi
Kafese mahkum bir serçenin
Kanatları kadar anlamsız
Çiçek tanımaz arıdan
Bal beklemek kadar karşılıksız bir kavga uğruna çırpındığım
Nihayeti olmayan nafile bir çaba olduğunun farkındayım
Ne yapayım
Onca hayalkırıklığından sonra
Kadere isyan noktasında
Bölsen
Geceleri
Seneleri
Onarsan sana Yüklü kalbimi
Hız çağına ayak uydurmaya çalışıyor İnsanlık.
Hızlı öğreniyor, hızlı unutuyoruz
Hızla üretip hızlı tüketiyoruz
An'da kal masalıyla geçmişten ders almadan
Gelecekten umut kesmişiz
Varlığımız bir anlık
Adın aşk senin
Bulutlardan yağmur yerine hasret yağıyor
Sensizliğime
Bütün ırmaklar seninle dolup taşmış
Kıvrımları damarlarımda, bereketi ruhuma
Ansızın çıkıp gelsen diyorum
Kurudu içimden sama akan nehir
Çorak toprağına düşen bir tohum gibiyim şimdi
Filizlensem senin payına düşecek bir şey kalmadı bende
Çürüyüp gitsem ahı kalacak bende onca günahın
Araftayım
Kendimle konuşuyor, kavgam Kendimle
Sen uyurken ben yüzüne bakardım
Saçlarını okşar okşar öperdim
Yorgun bedeninde dolaşan
Arzız, hırsız elleri düşünürdüm
Kimler kandırdı seni kimler ruhunu sattı
Kudururdum sevgimden paylaşmış olmak seni önceleriyle
Öyle asfalt dilli değildi Yürüdüğümüz yol
Dar, patika ve uçurum kenarıydı
Ölüme yakınlımız kadar,
Ölümden korkmayışımız bundandı.
Bundandı özgür atların nal seslerinin kulağımıza çınlaması,
Çatlayana kadar koşup
Aşk
Tarife sığmaz, haldan anlamaz
Uslanmaz bir çocuk
Ömürde bir ihtimal...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!