Yangın yerine düşen bir damla suydu sana hasretim
İçimdeki koru söndürmeye elbet yetmezdi
Ama bilirdim bir damlanın neye kadir olduğunu
Beklerdim
Tavanı delik bir dam altında
Büyütürdüm içimdeki körpe fidanı..
Sadece sırat köprüsümü ince ve keskin
Bilmiyorlar
Hasretin nasıl ince bir yol önümde
Sızının nasıl keskin burnumda
Bilmezsin
Kaç kez yürüdüm sokağında
Avuçlarımda terlerken ellerin
Senden habersiz
Kordonda otelin beşinci katında
Kaç kez deprem bekledim
Durmadan İçimde boy verip büyüyor hasretin
İçime sığmayıp taştığında
Deli diyorlar
Bilmiyorlar
Sevdanla baş edemediğimi
Özlemle nasıl sınandığımı
Kendi yarama merhem olmazken
Şaşıyorum
Dermanı bende arayana
Hayallerine tuzak kendime nasıl uzağım
Bilseler
Bende yaşayanın ben olmadığımı
Tut elimden gidelim yola revan olma vakti
Geçirecek zaman, kaybedecek an yok
Ömür dediğin
güzel bir rüyaya uyanmak seninle
Bir nefes alıp vermek kadar kısa
Ben ki Baharın gelişini kokundan
Hüzün dolu gözlerle bakmışım hep aynalara,
Göğü buluttan, bulutu Yağmurdan ibaret sanmışım.
Ta ki tanışıncaya kadar ince sızımla.
Bir bakışta,
cennetten kalma gizli bir bahçede kaybolan benliğimin ızdırabını tanıyınca anladım,
Sana geç, kendime erken kalmışım.
İhmallerimin doğurduğu basit bir ihtimaldin sen
Ve bu ihtimal bir ömrü esir alan bir imtihan oldu
Şimdi Ömrümün son demlerinde
Pişmanlıklarımı, hatalarımı sıralıyorum
Ne çok hata yapmışım insan denen varlığa güvenerek
Beni ben yapan şeyler sandığım her şey
Hayatınızda güzel şeyler biriktirin, zamanı gelince harcamak için değil, güzellikleriyle yaşamınıza renk katması için.
Sırf birileri seviyor diye dinlediğimiz şarkılar,
Bir başımıza yürüdüğümüz yollar, tenha sokaklar, terkedilmiş mekanlar,
Saatlerce boş baktığımız duvarlar,
Yıkamadığımız kazaklar, kullanmaya kıymadığımız havlular, hatırlamaktan bıkmadığımız anılar var.
Durmadan tüketiyoruz
Hiç ölmeyecekmiş gibi ömrü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!