Sana dokunmanın nasıl bir his olduğunu unutmuşken,
Suretin gözlerimde
Sesin kulağımda silinip gitmişken
Ölesiye seni özlemek..
Oysa korkunun ecele faydası yoktu
Üstelik bunu öğreneli yıllar olmuştu
Aynada yüzümle, yüzümde hüznünle yüzleşecektim
Olmadı başaramadım
Yüzün gözlerimde
Hüznün yüreğimde saklı kaldı
Omurgasız bir çağın yorgun çocuklarıyız
Her şey elimizin altında ama ulaşmak mümkün değil
Hani piç kuşağı desem yeridir
Doğu kafasıyla düşünür
Batılı gibi yaşamaya hevesliyiz
Yasaklanmış güzel olan ne varsa, günah yazılmış
Sırra kadem bastı sevinçlerim, umutlarım,
İzi yüzüme çizildi keder kalemiyle
Hüznü yüreğime gömüldü
Bir balta bir kürekle
Bir avuç ölü toprağı senden geriye kalan
Şimdi hangi yana yıkılmışım,
Payımıza düşeni yaşıyoruz
Sessiz, sedasız
Ölümcül bir teslimiyete yenik.
Viraneye dönmüş gönüle
Baykuşlar tünemiş
Örümcek ağları sarmış her yanı
Biriktirdikçe, sana birikiyorum
Hani görsem, geçecek gibi sızım.
Hüznün yüreğime, suretin gözlerime nakış
Vazgeçtim her şeyden
Yeterki yakama ilişsin telaşın
Gözlerim gözlerine değsin
Her şey yerli yerinde
Pazarda tezgah, bardakta şarap, çardakta iki aşık
Sokakta üryan bir sarhoş duyguları bir fahişenin bedeninde mühürlü
Öyle acı, öyle aşikar
Biri çöpü eşeliyor mahçup, bezgin
Sokağın diğer ucunda
Kısık sesle şiir kusmak gibi
Bazen sevmelerim.
Özlesem bana, unutsam sana zul yazacak vicdanı mahşerim
Biliyorum kavuşabilseydik
Ben şair, sen şiir olurdum.
Ne kuytu bir köşe kalırdı
Geçte olsa anlıyor insan, boynu kasap bıçağına yakın
Celladına aşık biri olduğunu.
Rastgele karalanmış gibi yaşadığım geçmişimden temiz bir sayfa arıyorum bu aralar.
Herkes payına düşeni almış fazlasıyla,
Bir sen incitmeden sevmiş,
Almadan vermişsin.
Sen bilirsin masum gülüşlüm
Avuçlarımda Baharla geldim kapına
İster kuş ol gir göğüs kafesime
İster arı ol kon çiçek dalına
Madem ölüm hak,
Ve aşka vuslat yazılmış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!