Ben ki gözlerine esir
Gülüşüne şairim
Öyle dedikleri gibi ilham perileri felan getirmiyor
Hüzün yumağı, kördüğüm olmuş dizeleri
Hasretin, yokluğunda dökülür mısralara sayfa sayfa
Sabahı akşamı gecesi gündüzü belli olmayan bin elemle dökülürüm
Bilsen
Kaç kez yollarıma dikenler serpildi
Ayaklarım değil, yüreğim kanardı her defasında
Kaç kez prangaya vuruldu deli gönlüm
Varamadım sana, hasrete mecbur kaldım
Zor olan yolu yürümek değildi
Ninni diye hüzün Türküleri söylemişse kulağıma
Kadere kederden gayrı ne kalmış
Aşk sarmaşık gibi sarmış Ruhumu
Sevmeler ısırgan otu yakar yüreğimi
Şimdi anne dizine hasret şefkatim
Elleri Saçlarımı okşar korkum düşmüş gözlerine
Nasıl ifrit bir sevdaya düştü bu gönlüm
Düşten uzak düşman başına
Geçtim senin ihanetini
Kalbimle ele ele vermiş
Aklım ihanet ediyor bana
Şaşıyorum kendime
Seni görünce lâl kesilen dilime
Kelam ağır gelirdi
Susmak,
Gözlerinin berrak derinliğinde kaybolmak
Olası en güzel ihtimaldi bu imtihan dünyasında
Bana olan sevgisi bencilliğinin bir yansımasıydı, biliyordum
Kendisi için seviyordu beni
Mutlu olmak için
Bilmiyordu
Onu ondan daha çok sevdiğimi
Üstelik mutlu olmak gibi bir gayem de yoktu
Gönlüme düşen ilk cemreydin
Toprağıma yağmur
Ruhuma huzur oldun.
Ne hazan kaldı gelişinle
Ne üşüyen yanım
Her yanım rahmet
Neye meylettiysek onunla sınadı hayat
İki hüzne talip olduk ve kederden bir duvar ördük etrafımıza
Öyle keyfe keder de değil üstelik
Sabırdan uzun biryol belirdi önümüze
Han yok, yolcu yorgun
Umut kelebek ömründe
Ahh kalbimin ince sızısı
Yürüdüğün sokaklar birer çıkmaz şimdi
Yol yordam, kadir kıymet bilmez benliğime
Şarkılar hüzün yumağı, şiirler suskun
Üzerime devrilir yitik sevdalar
Her çığlığım boşluğa düşer
Hüzün sardı her yanımı
Efkar efkar başım dumanlı
Anlatsam bir türküde telaşımı
Söz incinir
Acıyı katık yapıp vursam tele
Saz incinir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!