Gidiyorum hayatından
İz bırakmadan
Ardıma dönüp bakmadan
Günahın cehennemle sınanması gibi çetin
Telafisi olmayan son nefesteki pişmanlık gibi hazin
Sonu hüzünle biten her masalda yarım kalan
Geldik, soluklandık ve gidiyoruz.
Vuslata ermeden
Umutlar sönük
Hayaller yıkık
Bir arşın bez
Kimine Ah
Git
Yalnızlığımda sana yer yok
Aşk iki yalnızlık tek kişilik
Soğuk bir kış masalı üşür odamda
Bedenimde ruj lekeleri
İçim daralıyor
Hep eksiğiz
Tamamlanmak için elimizi nereye atsak avuçlarımızda dünden kalma hayal kırıklıkları
İçimizdeki suskunluğa esir girdap ne vakit dile gelse
Ağzımızda cam kırıklarıyla karılmış yorgunluk
Öyle bir hal ki
Gitmekle kalmak arasında
Ömürlük çabadan sonra anlıyor insan
Hayatında bir kez olsun Aynaya dönüp bakmayan birine yapacak bir şeyin olmadığını.
Yol verin gitsin varacağı menzile ulaşsın ve görsün vefasızlığın nasıl bir ruh hali olduğunu.
Sen gittin gideli
Dilim lal kesildi
Kurudu yapraklarım
Döküldüler gölge veren dalından
Sevdam günah sayıldı
Günahıma ateşten bir gömlek kaldı
Gölgende çiçek açmış
Zamansız bir fidanım
Rüzgar vurup savurmuş
Kurumuş bir yaprağım
Zaman Ruhumu yutmuş
Ruhum zamana esir
Gözlerin,
Varlığın yoklukla sınandığı
Bir uçurum kenarı
Düşüp kaybolmak benim kaderimdi.
Şimdi enkazına ulaşılamayan bir yitiğim
Gözlerinin hüzün karasında
Gönül közüm,
Herşeyin bir zamanı var
Sevmeninde, kavuşmanında
Her karanlık sonsuza dek sürmez
Güneş yalnızca çölde kavurmaz
Her bulutun bağrında tohuma yağmur var
Katıksız Aşklar yaşandı bitti
Bize işin goy goy kaldı
Gidersen yıkılır bu Kent demiş şair
Yalanını seveyim
Bırak yıkılan kenti bir taş oynadı mı yerinden
Sokaklar kuşlarla dolu cıvıl cıvıl




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!