Mühürlenmiş kalpler
Nasır bağlamış vicdanlar
Hakikate kör sağır dilsizler
Paraya tutsak köleler
Vicanların cepte taşındığı
Sıradan insanların sıradışı ahmak ve ahkâm yaşamları
Herkesi sana benzetir oldum bu aralar.
Hafızamda silinen suretin den mi
Geçmeyen hasretinden mi
Çıkaramadım.
Oysa ben yaralı bir serçeyim
Uçmaya mecalim yok
Ben kimim
Kim bu İçimde tariften uzak yol yordam bilmez bezirgan
Alır başını gider kafasına estikçe
Ne yurt bilir ne töre
Baktığım hiçbir Aynaya sığmaz suretim
Dar gelir Bedenime biçilen kaftan, atlastan libas
Kimi sevsem sana benziyor
Herkeste bir şeyini unutmuş
Öyle gitmişsin
Kiminin kirpiklerinde hüznünü
Kiminin masum yüzünde gülüşünü
Kiminde uslanmaz çocuksun
Kimse kendisine benzemiyor
Zaman denen değirmende
Ölüler öğütülüyor artık
Aynadaki yansımaların hepsi yalancı
Kimi içine gömmüş kederi
Yüzünde hazan mevsiminden kalma acı tebessüm
Kimse ölmez ötekinin yerine
Aşk iki
Ölüm tek kişilik
Bir mezera bir maktul
Bir kalbe iki sevda fazlaysa
Kurban İbrahim
İçimde, yaşamayı arzulayıp yaşayamadıklarımın
Düş kırıklıkları
Bir yol halledip yaparım dediklerimden
Fersah fersah uzakta hayatı izliyorum
Kimseye gül serpili yollar vaad eden yoktu biliyordum
Ama yolumun cam kırıklarıyla döşenmiş olması içimi acıtıyor
Şimdi kırılgan şiirler yazıyorum
Beni benden alan mahzun gülüşüne
Gözlerine bakmadan hüznün gölgesi düşer
Baktığım aynalara
Öyle ağlamaklı, ölesiye hasretle dolu
Bakma sen erkekliğe bok sürmeyişime
Gülüşünün yansıdığı aynalara düşmandım.
Kıskanırdım suretini gözlerinden,
Benim olman, sen olmam yetmiyordu
Mevcudat kıyama kalksın ikrar etsin istiyordum sana vurgunluğumu
Ayna bilir, ben bilirdim,
sen bilmezdin.
Yaralı bir kuşun kanadıydı esmer tenin
Narin, dokunulası
Geçmişten cam kırıklarıyla doluydu avuçlarım
O yüzdendi kaçışlarım
Hangi günahıma ortak etseydim
Hangi hatamı yakana iliştirseydim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!