Bir ahtapot gibi sarmak isterken bedenini
Bilirdim, ateşi selamet kılanın mesafe olduğunu
Vuslata ermek, sınırsız göğünde kanat çırpmak değildi
Hasretti Ruhumu diri tutan
Şimdi herşeyin farkındayım artık
Öğrenilmiş bir cehaletten başka bir şey değil
Sana dokunmanın nasıl bir his olduğunu unutmuşken,
Suretin gözlerimde
Sesin kulağımda silinip gitmişken
Ölesiye seni özlemek..
Oysa korkunun ecele faydası yoktu
Üstelik bunu öğreneli yıllar olmuştu
Aynada yüzümle, yüzümde hüznünle yüzleşecektim
Olmadı başaramadım
Yüzün gözlerimde
Hüznün yüreğimde saklı kaldı
Şimdi
Hayalini kurduğum sahil kasabasında
Sahilde Oturmuş Ufka bakıyorum
Yüzümde yazdan kalma yorgun bir telaş
Ayaklarımda dingin dalgalar
Elimde çayım sigaram
Omurgasız bir çağın yorgun çocuklarıyız
Her şey elimizin altında ama ulaşmak mümkün değil
Hani piç kuşağı desem yeridir
Doğu kafasıyla düşünür
Batılı gibi yaşamaya hevesliyiz
Yasaklanmış güzel olan ne varsa, günah yazılmış
Benim yaşadığım yerde
Rüzgarda hasret kokusu
Yaşanılası her aşkta ölüm korkusu vardı
Dört ayak üstüne düşenimiz yoktu
Kedi olsak sırtımız yere gelirdi
Bakmayın aşktan anlamaz hoyrat halimize
Sırra kadem bastı sevinçlerim, umutlarım,
İzi yüzüme çizildi keder kalemiyle
Hüznü yüreğime gömüldü
Bir balta bir kürekle
Bir avuç ölü toprağı senden geriye kalan
Şimdi hangi yana yıkılmışım,
Ne çok anlam yükledim
Kısacık bir rüyaya
Kader ağlarını ördükçe örümcek sabrı sardı ruhumu
Onarılmaz yaralarıma
Eyyüpten kalma metanet düştü
Eyy varlıkta yokluğu yaşatan
Payımıza düşeni yaşıyoruz
Sessiz, sedasız
Ölümcül bir teslimiyete yenik.
Viraneye dönmüş gönüle
Baykuşlar tünemiş
Örümcek ağları sarmış her yanı
İnsan
Sevdiğine benzer zamanla
Şekil ve görüntüler farklı
Gölgenin yansıması hep aynı
Aşk tek kişilik
Ben ve yalnızlığım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!