Siz birine ömür adarsınız
Kıymet bilmez
O, biri zaman ayırdı diye sevinir
Hayat işte
Her şey layığınca
Babadan miras göğsümdeki madalya
İnaç, töre, gelenek
Adı her neyse işte
Bir kaftan uydurdular üstüme
Bana sormadan
Bedenime geniş ruhuma dar
Ya duygudan, ya akıldan yada her ikisinden mahrumuz
Geçmişe dönme şansımız olsaydı
Kaçımız olduğu insan kalırdı
Merhaba
Yazılmamış şiirin yorgun nakaratı
Adı dilimin, sevdası gönlümün hoş sadakati
Okunmamış türküm, görülmemiş rüyam
Kurulmuş, kurgulanmış hayalim
Mutlu sonla bitmeyen masalım
Yarası yarama denk mi
Acısı acıma mihenk mi
Yaslasam sırtımı çeker mi
Sorgusuz sualsiz sever mi
Bir hayalden belkide dünyanın en iyi masalı çıkar
Kim bilir
Buğulu gözlerle yıkanan bir ömürden
Yeniden hayat fışkırır
Ahhh Mona Liza
Keder yalnız senin kaderin mi sanırsın
Hangi mucizeye adını versem
Münzevi bir çığlık gibi yankılanırsın
İnce sızımda.
Pek muzdarip bu halim benden
Ne varabildim kıyına ne vazveçebildim.
Bakmayın
herkes kendi karanlığını yaşar
Kendi ışığında aydınlanır
Başkasına aydınlık görünen ne kadar eksik, tamamlanamayan yanımız var
Güneş herkese eşit doğmuyor
Kimine gölge olur, kimini yakar kül eder
Hasretin diyorum
Ne çok koyar adama
Tütüne sarıp içsem, düşmesen dudaklarımdan ölünceye dek
Umurum değil çürüyen ciğerim, kokunu içine almıyorsa
Kadehlere doldursam içsem
Sığmaz içime, böğrümden taşar naralara sokak sokak
Dramatik bir yalnızlığın pençesinde insanlık
Ne istediğini bilmeyen bir kitleye
Efendileri tarafından dayatılan bir yaşam
Herkes mutluluğun anahtarını başka bir elde arama telaşında
Herkes mutluluğun anahtarını başka bir elde arama telaşında
Asıl yalancılar ellerinde cennet anahtarıyla dolaşanlardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!