Mutlu seneler
Irağım, yakınım
Sağım solum
Yanım yörem
Hüznüm kederim
Özlemim hasretim
Burnumun Narin sızısı
Bir efkar sardıki sorma
Bulut tepemde
Başım Bulutların üstünde
Dünya dönüyor
Ben durmuş öylece bekliyorum
Ne garip
Her yüzde seni görüp
Birinin gözüyle sana bakamamak
Anladım ki
Aşk
Senden kalanlardan ibaret
Neye yarar, vicdan rahatlatmaya çalışmaktan öteye geçmeyen bu çabam.
Gönül dolusu bir teşekkürü bile çok görmüşken sana.
Affet, aşk her zaman mecrasında yaşanmıyor
Ve hiçbirimiz sevdiğimizin
Kollarında yaşlanmıyoruz.
Verecek bir şeyi kalmayınca anlıyor insan
Zamanla anlıyor insan
Aşk
Muhtaç bir gönlün zamansız esen rüzgara
Kapı aralamasından başka bir şey değil
Bunu Bilirsin de
Ey gönül neyine güvenirsinde
Yaranı yarama, ömrünü ömrüme katsam
Telafisi mümkün olurmu yaşanmayan yılların
Kokusu ruhuma sinmiş bu zarif yalnızlığın
Acınası halini taşa çalsam, ellerimle yedi parçaya bölsem
Yedi dağ başına mezar kazısam, gömsem
Yedi yarama yedi merhem sürsem mahzun bakışlarından
Kimse mükemmel değildi aslında
Aklımıza uyacak, kalbimize iyi gelecek şekilde uyarlayıp
Öyle seviyorduk
aşkın gözü bu yüzden kör, basiret bu yüzden kapalıydı sevince
Gerçek olan nereden bakarsan bak
Her insan noksan, kimse tam değildi
Sen bana bakma yağmur yüreklim
Sitem dolu sözlerimi kafana takma
Bir demdi geldi yıktı geçti
Yolcu yoluna, su yatağına kavuştu
Hayat işte ertelediklerimizin tutsağı oluyoruz zamanla
Sonrası küllükte sigara, ocakta çay
İnsan herşeyi öğreniyor zamanla
Yaşamla kavga ede ede
Tırnaklarını kopara kopara
Canını dişine takarak, yüreğini kanatarak
Unutmuş gibi yaparak yapılanları görmezden gelerek
Acıyla baş etmeyi, silip atmayı
Öğretilmiş çaresizlik gbi bazı aşklar
Gitsen, ihanet sayacaklar
Kalsan, iki kişilik cinâyet.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!