Korkunun telaşı çöktü bu aralar
Uğursuz bir karabulut gibi üstüme
Pervasızca bırakıp gidişimden emindim oysa ki
Bıraktığım yerde
Bıraktığım gibi bulacaktım seni
Anladım dönmeyeceksin
Korku imparatorluğuna yenilmeyen duygudur aşk
Engel tanımaz bir direnci var
Gam, keder
hüzünle yazar
Yüzleşmeye inat aynalara adını nefesiyle
Kaybettikçe büyür, yenildikçe korla harlanır yakar karşısına çıkan ne varsa
Issız, terkedilmiş bir şehir gibi yüreğim
Lambalar sönük, binalar yıkık
Sayamadım kaç enkazda kaldığımı
Kaç kez ölüp kaç kez dirildiğimi
Üşüyorum
Korkuyorum seni ardımda bırakıp gitmekten
Sonra dönüp kendime soruyorum
Ey gönül
Kimin kaybettiği mutluluğa talipsin
Bu kör zamanda
Ahı alınmamış aşk
Kabuk bağlamış yara kaldı mı
Kötü olan
Kimsenin yaşadığı hayattan memnun olmaması
Daha da kötüsü
Bunu dile vuracak sözcüklere, kelimelere sahip olamaması
Herkes için için kor ateşlerde yanarcasına
Zorunlu bir bekleyişte ömür denen nöbette
Kumdan kaleler gibiyim bu aralar
Yosun tutmuş dalgalar vurur kıyıma
Her dalgada bir yanım dökülür
Karışır azgın sulara
Kaybolur giderim iz bırakmadan
Silik ayak izleri dolaşır peşimden
Neydi benimle alıp veremediğin yar
Kelebek olup uçmasamda
Korunaklı Kozamda mutluydum
Rüzgar gibi esip geçtin hayatımdan
Şimdi onca kederi, onca hasreti
hangi kanat taşısın
Öyle derin bir kuyu ki yüreğim
İp salsan yetmez, taş atsan ses vermez
Bütün bir varlığı yutacak karanlıkta
Sallanır durur acılarım
Derin bir kuyunun içinde
Siz birine ömür adarsınız
Kıymet bilmez
O, biri zaman ayırdı diye sevinir
Hayat işte
Her şey layığınca
Lirik bir şiirin tamamlanamayan mısraları arasına sıkıştı kaldı sana hasretim
Ne sana gelebildim
Ne de seni düşünmekten kendimi alıkoyabildim
Öyle sere serpe yokluğunla geçen bir ömrün
Adı sanı bilinmeyen kayıp yanı gibi yarım kaldım
Doğrusu bir isim koyamadım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!