Menhus bir hastalık musallat olmuş
Gözlerinde meyus bir sükutun ağırlığı
O hastalık diline vurmuş
Yürüyen sürüngenlerin
Renk değiştireni
Gemi yüzdüğü denizi denetleyemez,
Geminin mukavemetini denizin gemiye davranışı ortaya çıkarır.
Her şey olacağına varır diyerek yaşam da geçici olduğumuzu bildiğimiz halde kimse koy vermez kendini.
Kirli ve kinli düşüncelerde yüzen beyinler tersi düşünce ve duygular ile yaşam da karşılaşmayınca alabora olurlar.
Ellerini göğsüne koydu,
Kahırlı bağrı kavruluyordu.
Şâkulü ve tesviyesi yerindeydi,
Onur ve gururdan söz etmek zordu.
Unutamıyor ki insan
Dilin söylediğine ne bakıyorsun
Dili başka yüreği başka konuşur insanın
İnsan gönlünde
Yara hesabı yapamaz
Dünya yine ham insanlarla doldu,
Pişmek büyük bir ihtiyaç oldu,
Olgunluk taşıyan insan bulmak zordu.
Edebiyle huyu süslü,
Saflık ehli yolunda diline düşkün
Aniden gelmişti cellatları,
Öleceğini biliyordu
Yalnız ölüm bu kadar ani mi olurdu?
Daha yeni rüyasında uzamıştı yollar,
Ölmeden önce hayallerine uçacaktı
Ecel ne kadar yaşlandığımızı hatırlamış olmalı,
Bir anda ölüm dayandı kapımıza
Uzun istirahat münasip görüldü demek ki;
Cömert yüreğimize
Minnettarlıkla bağlılığın bedeli,
Bulut toplamak için uçmak isterdim
Mavi göklere doğru,
Yüreğim kırık benim,
Uçamam ki
Ağlarım, susarım,
Boşa hiç akmaz gözyaşlarım,
O yaşların hesabını gün gelir,
Akıtandan sorarım.
Neşeyim, üzüntüyüm,
Ne zamandan beridir,
Akşam oldu sabah,
Sabah oldu akşam
Gelmeyi bilmiyor
Kalbim Anadolu’da bir güne bakan tarları gibi,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!