Nilgün Acar Şiirleri - Şair Nilgün Acar

Nilgün Acar

Sakın gelme hasretin daha güzel
çünkü o senin gibi dönek değil
sen şeytansın hasretin se cehennem meleği
yasak elmayı ısırmakmış sevmenin bedeli

sakın gelme hasretin daha güzel

Devamını Oku
Nilgün Acar

Gökyüzü bulutlarla kaplı
günışığı küsmüş birşeylere
donuk ve kasvetli dışarısı
yağmur ilk kez soğuk ve sevimsiz
canım sıkılıyor
oysa ben yağmuru severim

Devamını Oku
Nilgün Acar

Sen yüreklerdeki en büyük aşksın
sen ömür boyu unutulmayansın
sen dillerden hiç düşmeyen şarkısın
sen her mevsim yeşil yeşil baharsın
sen ılgıt ılgıt esen bir rüzgarsın
sen dal dal umut hayat ağacısın

Devamını Oku
Nilgün Acar

Sana telefon ettiğimde
bana ilk kez kendiliğinden
seni çok seviyorum dedin
sesinde kuşlar vardı
ve ışıklı mavilikler alabildiğine
akıvermiştin bana usulca

Devamını Oku
Nilgün Acar

Dolu dolu
soluk kesilircesine yaşamak bu
avuç avuç
doyumsuzca içerek kanamamak
güneşlere karşın
eritivermek kutup buzullarını bir bakışla

Devamını Oku
Nilgün Acar

İlkbahar meltemleri seni bana getirsin
gönlümdeki açılmamış goncalar açılsın
dudaklarından benliğime hayat saçılsın
sen sev ki birtanem bu can yoluna adansın

Nilgün ACAR 23.02.1976

Devamını Oku
Nilgün Acar

YARIN KARDEŞİM GELECEK
Bu gün çok heyecanlı ve sabırsızım.Elimde olsa,önümüzdeki saatleri onar onar atlayarak,günü hemen bitirirdim.Bir an önce yarın olsun istiyorum.Ve hiçbir engelin,sorunun çıkmamasını diliyorum.Yarın kardeşim gelecek.Aynı şehirdeyiz ve ben onu onbeş aydır göremiyorum.En son geçen yıl Haziran ayında birlikte olmuştuk.Gezmiş,eğlenmiş,alışveriş yapmış,yemek yemiştik.Ayrılırken,sımsıkı kucaklamış,bir türlü bırakmak istememiştim.Sanki sezmiş-duyumsamıştım olacakları.Sezme-duyumsama gücüm çok fazla.Ne ya da neler olacağını? Açıklayamıyor-tanımlayamıyorum.Ama iyi ya da kötü olayları hissediyor-sezebiliyorum.Gördüğüm rüyalar da aynen ya da çok benzer bir biçimde gerçekleşiyor.Bazen ürküyorum bundan.Sanki biraz çabalasam,geleceği görebileceğim.Oysa istemiyorum bunu.İnsanların aklından geçenleri de,neredeyse tümüyle okuyabileceğim.Bunu da istemiyorum.Sezdiklerim-duyumsadıklarım fazlasıyla yetiyor bana ve ister istemez,karşı tepki oluşturuyorum.Sanırım bu:Beyin gücümü,azıcık daha fazla kullanabilme yetimden kaynaklanıyor.Öyle sıkı sıkı sarılıp,bir türlü bırakmak istemeyişime,kardeşim de şaşırmıştı.Ne oluyor? Ne var? dercesine,yüzümü-gözlerimi incelemişti bakışlarıyla.Ben de bakışlarımla,bilmiyorum ama senden ayrılmak istemiyorum demiştim sessizce.
Onunla paylaşımlarımız çok güzel.Birlikte olmaktan,ikimizde mutlanıyoruz.Zaten onu,kardeşim gibi görmedim hiçbir zaman.Aramızda 7,5 yaş olmasına karşın,bebeğim-çocuğum gibiydi hep.Biricik bebeğim,geçen yıl tam tatile gitme hazırlıkları yaparken.Kalacağı yerin bile ücretini ödemişken,doktoru tarafından apar topar hastaneye yatırıldı ve ameliyat edildi.Üç yıl önce,göğsündeki küçük bir kist için,biopsi yaptırmıştı ve bir daha kontrolö gitmemiş,ihmal etmişti.Kist kötü huylu değildi diye,önemsememişti.Zamanla büyümüş ve kötü huylu bir tümör oluşmuş.Bir dakika bile zaman kaybedilmemesi gerkiyormuş.Benim tatlı meleğim,kanserdi.Dünyanın en büyük acılarından biri çökmüştü içime.Ne yapacağımı? bilemiyordum.Olanak olsa,hemen onun yerine geçerdim.Yanına gidemiyordum,elimden hiçbirşey gelmiyordu.Ve çaresizlik,beni en deli eden şeylerden biridir.Ameliyatı iyi ve başarılı geçmişti.Göğsü alınmıştı bebeğimin.Ve aylar süren kemoterapi-radyoterapi sırasında.Telefonla bile konuşacak gücü yoktu.Ara-sıra,çok az konuşabiliyordum.Saçları,kaşları,kirpikleri hep dökülmüş.O,hayatımdaki en önemli kişiydi.Onun hastalığından bir yıl önce annemi kaybetmiştim.Daha annemin yokluğunu kabul etmeye çalışırken.Bebeğimi yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştım.Tüm boyutlarıyla,gerçekten yapayalnızdım.Bahçede,yatağımda,odamda,yanımda kimsenin olmadığı tüm zamanlarda ağlıyordum.İçim,tüm varlığım çok acıyordu.Sessizce akıyordu gözyaşlarım.Kime? Ne anlatabilirdim? Hem neye yarardı ki? Ayrıca:Kimseyi kendi sorunlarımla üzmeye-sıkmaya hakkım yoktu.Ve ben zaten,kişilik olarak ta,sorunlarını paylaşabilen bir insan değilim.Suskun,sessiz,içimde taşırım.Upuzun aylar geçmek bilmedi.Bebeğimin çektiği acılara dayanamıyordum.İsyan ediyordum.Neden ben değil de o diye? Çok sevdiğimiz insanların acıları-sorunları karşısında çaresiz,güçsüz kalmak,çok kötü.Onun çektiği işkenceleri,kat kat fazlasıyla,ben çekiyordum.Sonuç:Yaşadığım sıkıntılar-stres nedeniyle,kolestrolüm yükselmiş.Şimdilik ilaç gerekmiyor.Ama dikkat etmemi,hiçbir şeye üzülmememi söylüyorlar.Bebeğim,çok ısrar etmeme karşın.Telefonuma,bilgisayarıma fotoğrafını göndermedi.Kamerada göreyim seni dedim,reddetti.O,saçları dökük,hasta halini görmemi istemedi.Onu,öyle çok özledim ki…Bu onbeş ay süresince,ona gitme olanağım da olmadı.
Neyse.Sanırım artık tüm kötü şeyler bitti.Yarın bebeğim yanıma gelecek.Çok heyecanlıyım.İçim kıpır,kıpır.Ona yine sımsıkı sarılacağım.Bir yerlerini incitmemeliyim,dikkat etmeliyim.Yarın benim asıl bayramım var.Tüm dünyaya haykırmak istiyorum.Lütfen,ne olur bir engel-sorun çıkmasın.Bayramımı,en güzel biçimde kutlamak istiyorum.ÇOK MUTLUYUM.Nilgün ACAR 05. 09.2008

Devamını Oku
Nilgün Acar

Soluk bir resim gibi yaşamak
karantinada
çağlayanlarca sorular dökülüyor
ıssız dağ doruğu gözlerimden
unutulmuş zamanların şarkısı
dişlerimin arasında

Devamını Oku
Nilgün Acar

Sana şekerler gönderirdim
mektubun içinde
yüreğimle birlikte
senin içindi hep ilkler
satırlara telefon zillerine sığmazdı ruhum
içim içime sığmazdı

Devamını Oku
Nilgün Acar

Odamın tutkulu kollarında
sırılsıklamım yalnızlıklarla
kulaklarımda sessizlik senfonileri
ve sağır notalar uçuşuyor
resimler kendi havasında
anılarla sır yüklenirken duvarlar

Devamını Oku