Ihlamur kokusu esen yeller
suya ay yıldızlar düşer hayaline
bana bir kırık saz İki tel
bana bir can hem de bu gece lazım
Oyy oyyy
Deli ırmak
Deli ırmak
Alaz ırmak
Başımızdaki nasıl sevda
' Delikanlı adam içmeyeceğini kadehine, yapmayacağını diline,
sevmeyeceğini gönlüne koymaz. '
Acı, yalan ve sessizliklerin yorulmaz çöp kutusudur kalp
“Bilirim
Kaybetmek bir nedenle ilişkilidir.”
Aşkın ilk hecesi masal
Esiyor küfelik bir rüzgâr
Alın götürün içimden hüzne dâhil ne varsa.
Dağıtın karabulutları
Havaimavi olsun payidar gök.
Bir içim su özgürlük!
Bir içim su yağmur deryası
ektiğim tohumlar beklerken bahar
sayenizde yorgun bu bağlar
renginizi almış kara bulutlar
ben size uyacak şeytan değilim
Saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı,
Sen kimin yetimisin,
Kimi bekliyorsun durduğun yerde?
sağır bir günün sonunda dilsiz bir gece
sarıp sarmalıyor seni,
Bu kaçıncı beni terk-i diyar
Efkârlandıkça göçebeyim
Bende hüzün uzun bir yol
“Annem 8 yaşındasın” diyor…
“ Ben 9 yaşındayım “
Süt dişlerim düşüyor… NAR
3 yağmur damlasıyım
“Hiç kimse öldürdüğünü unutmuş değildir çünkü. Unutabilmiş değildir”
Dağlandı yüreğim açmış karagüller
Geceleyin ağdalı acı çevren dört duvar
Uzaktan uzağa dediler ' sevda yasak'
tebrikler... başarılar
Sevgili Alaz,
Hep büyük şiirleri sen mi yazacaksın. Sonra bize ne kaldı. Bu şiirinde de dağ çiçeklerinden başladın, kent merkezlerine indin..İnsanın kalbine girdin. Neyse 'Umutsuzluk Yok..' Bu daha da güzel. Eline sağlık Nil usta..Gerçekten ustasın her hususta..