Katilin çözüldü elleri bugün,
Barışa inanan canlar gidiyor.
Gözyaşım ıslattı gülleri bugün,
Madımak yanmaya devam ediyor.
Behçet’i bir daha gördüm düşümde,
Aklımız karıştı nasıl seçeriz?
Hergün gözümüze batıyor anket.
Günlük fal gibidir bakar geçeriz,
Lakin burnumuza tütüyor anket.
Geçti anket sanki seçim yerine,
(Oyumuz Bizden Hesap Sorar)
Demokrasi oysa sandığa giden,
Tuttun ise oyun davacı olur.
Yalan söylemişse oy talep eden,
Yuttun ise oyun davacı olur.
Bu millet kimlerle gurur duymadı,
Yurttaşa lan diyenleri alkışla...
Kafa yorma boşver, uydu uymadı,
Sözlerinden cayanları alkışla...
Meydanları doldur, yürekten bağır,
Sehven gelir dünyaya başa bela olanlar,
Ayağa kalkar kalkmaz sokağa çıkar sehven.
Serseri mayın olur denetimsiz kalanlar,
Masumların canını bilmeden yakar sehven.
Yolları düzeltiyor vakfedilen yuvaklar,
(Namdar Rahmi Karatay’ı saygıyla anarak)
Ne günlere kaldık biz, hırsızlar bekçi oldu,
Dikiş tutturamayan şimdi yelekçi oldu.
Karpuzu sele veren gayri kelekçi oldu,
Bostan eken görmüyor, tarla mı bu, dere mi?
Torunların ninesi, canların annesisin,
Eşim, dostum, cananım, resmen karımsın benim.
Gönlüme hergün dolan tatlı bir su sesisin,
Dağıma serin serin yağan karımsın benim.
“Nur”uyla her “an”ıma ışıktan köprü kuran,
Kelenderis idi tarihte adı,
Sonra Gilindire olan Aydıncık.
İsmiyle yaşasın, olsun muradı,
Yakışan adını bulan Aydıncık.
Denizi kucaklar koyu, karası,
Bir portre çizeceğim, kimliği bende saklı,
Havva’dan elma yiyen Adem’i hatırlatır.
Pantalon giyer ama, uçkurda kalmış aklı,
Görünüşü o yüzden son demi hatırlatır.
Ortaçağ’da uyurken; demokrasi sayıklar,
Yeteneği sınırlı, başarısı hiç yoktur,
Lâkin adam çok şanslı, başında hep taç kalır.
Yiğitlere sadisttir, yalakası pek çoktur,
Maskesi değişse de elinde kırbaç kalır.
Ünün peşinde adam, farkında değil unun,
Anadolu'nun ova köylerinde sobalarda, tandırlarda çoğunlukla kesmik (saman) yakılır. Toprak damlı evlerin bacalarından yükselen dumanların görünüşü ve kokusu, köylerimizin yaşayan yönünü uzaklardan duyumsamamızı sağlayan işaret fişekleri gibidir.
Anadolu'da bir izdir, bir sıcaklıktır saman dum ...