Özlemin, gözümde kanlı gözyaşı,
Süzülür sessizce iner acıtır.
Yüreğim üstünde değirmen taşı,
Öğütür canımı, döner acıtır.
Haber yoksa, uzamışsa aralar,
Atatürk’ün armağanı çiftlikte,
Talan varsa uyaralım görevdir.
Tahsis adlı bu yağmacı teknikte,
Yalan varsa uyaralım görevdir.
Adı belli, tarım orman çiftliği,
Hergün seni kaç kere,
Sarıp sevesim gelir.
Dost bakışlı gözlere,
Girip sevesim gelir.
Seninle dolu beni,
Taşerondur mütahitle* iş yapan,
Tüm işlerden bir bölüme fit olur.
Asıl mütahittir pastayı kapan,
Taşeronlar bir dilime fit olur.
Mütahitler işlere el atıyor,
Büyüğümüz emretti anayasa oldu hap,
Reçetesi açıkça yazılır mı bilemem.
Bari yutturmak için iyi prospektüs yap,
Suda eritilir mi, ezilir mi bilemem.
Alıştı ki, bu millet hap verince yutuyor,
Siyaset bir kumardır sevgili vatandaşlar!
Ütersem iş bitecek, her şey güzel olacak.
Devletin malı deniz, kazanç satmakla başlar,
Satarsam iş bitecek, her şey güzel olacak.
İşçi benim kardeşim, memurlar arkadaşım,
Devletin direği dürüst adama,
Satılmış güruhu, katı saldırdı.
Soysuza kapandı temelden dama.
Zemin takdir etti, çatı saldırdı.
Hukuk dersi verdi hak bilmezlere,
Hortumcu iş başında, her damlayı emiyor,
Helal, haram ne varsa midesine gömüyor.
Yasaları çiğnerken bana mısın demiyor;
Hemen çirkefleşiyor biraz düşünce dara,
Bas bas bas bağırıyor: Tencere dibin kara.
Atatürk’ü sevmez, nefret edermiş,
Humeyni hayranı kızımız bizim.
Özgürlük yerine manda istermiş,
Bunları da gördü gözümüz bizim.
Tarihi bilmiyor fikir veriyor,
Utanmazlar gemi azıya aldı,
Sersem mayın gibi dolanır bunlar.
Bataklık savunmak bunlara kaldı,
Gönüllü çamura bulanır bunlar.
Bunlar, doğru yoldan sapar utanmaz,
Anadolu'nun ova köylerinde sobalarda, tandırlarda çoğunlukla kesmik (saman) yakılır. Toprak damlı evlerin bacalarından yükselen dumanların görünüşü ve kokusu, köylerimizin yaşayan yönünü uzaklardan duyumsamamızı sağlayan işaret fişekleri gibidir.
Anadolu'da bir izdir, bir sıcaklıktır saman dum ...