Mağduruz diyorlar halka giderek,
Milleti kaz gibi yolan mı mağdur?
Bizi ceza ile tehdit ederek,
Kendi suçlarını silen mi mağdur?
İbadet yaparken kim kalmış darda?
Hayır demelisin haramilere,
Çalana, çırpana, soyana hayır.
Fırsat vermeyesin bu kenelere,
Kanınla beslenip, doyana hayır.
Çalan belli olur işin başında,
Öyle celãllenip “tu” deme bize,
Yanında yağ çekip gezene tükür.
Baskıyla, tehditle gelmeyiz dize,
Zulme methiyeler düzene tükür.
Ağzıyla söyledi; fişleyen sizde,
Utanma heveslilerine...
Utanmak iyidir, haz verir bize,
Yanında yağ çekip gezenden utan.
Baskıyla, tehditle gelmeyiz dize,
Zulme methiyeler düzenden utan.
Dostlar bizi suçluyor, soyana kızdık diye,
Soyan soylu kalırsa, hırsız demeyelim mi?
Günah mı işliyoruz, yanlışı yazdık diye?
Hırsız kılıf bulursa, hırsız demeyelim mi?
Tamam; kapı açıktı, pencere demirsizdi,
Bu millet kimlerle gurur duymadı,
Yurttaşa lan diyenleri alkışla...
Kafa yorma boşver, uydu uymadı,
Sözlerinden cayanları alkışla...
Meydanları doldur, yürekten bağır,
Sehven gelir dünyaya başa bela olanlar,
Ayağa kalkar kalkmaz sokağa çıkar sehven.
Serseri mayın olur denetimsiz kalanlar,
Masumların canını bilmeden yakar sehven.
Yolları düzeltiyor vakfedilen yuvaklar,
(Namdar Rahmi Karatay’ı saygıyla anarak)
Ne günlere kaldık biz, hırsızlar bekçi oldu,
Dikiş tutturamayan şimdi yelekçi oldu.
Karpuzu sele veren gayri kelekçi oldu,
Bostan eken görmüyor, tarla mı bu, dere mi?
Türk Ordusu suç örgütü değildir,
Ona suç örgütü diyenler çete.
Görevini yapar, buna muktedir,
Bundan rahatsızlık duyanlar çete.
Çete olur mu hiç bayrağı tutan:
Her türlü durumda kendini kurtar,
Cukkalayıp cuk cuk yapıp rahatla.
İşinden artmazsa, dişinden artar,
Lokmaları cücük yapıp rahatla.
Aklını çelmesin çocukla, karı,
Anadolu'nun ova köylerinde sobalarda, tandırlarda çoğunlukla kesmik (saman) yakılır. Toprak damlı evlerin bacalarından yükselen dumanların görünüşü ve kokusu, köylerimizin yaşayan yönünü uzaklardan duyumsamamızı sağlayan işaret fişekleri gibidir.
Anadolu'da bir izdir, bir sıcaklıktır saman dum ...