Gözlerim gözünde başladı esin,
Durulmuyor durulmuyor nerdesin?
Allah için söyle necisin, nesin?
Sorulmuyor sorulmuyor nerdesin?
Hayal mi, gerçek mi nedir bu durum?
Evetçiysen aldatanın emrinde,
Sömürenin ağzına aş olursun.
Hayır dememişsen bir kez ömründe,
Ölünün gözünde son yaş olursun.
Ne, neden oluyor, bir kez kafa yor,
Demokrat geçinir birtakım insan,
Ben de soruyorum, neren demokrat?
Adamı kandırır, adamdır sansan,
Yalanla fikirler ören demokrat.
Devir değiştikçe yönü değişir,
Gelincik bakışlar geceden kalmış,
Öldürür uyanı uyanı böyle.
Bıktırır nazıyla, esiri olmuş,
Kölenim diyeni diyeni böyle.
Bu şiiri ben sana sitemkâr yazıyorum,
Kırıldım desem, değil; anla işte sen beni...
İyiyi örtüyorum, kötüyü kazıyorum,
Darıldım desem, değil; anla işte sen beni...
Sen sevme, ben severim, demiştim öncesinde,
Hukuka saygılı, işte ehilse,
İşte odur benim cumhurbaşkanım.
Geleni onayan noter değilse,
İşte odur benim cumhurbaşkanım.
Atatürk’ün makamına lâyıksa,
Kabak çiçekleri gibi ortalık,
Solmak isteyenler bile açıldı.
Ağlanacak hale hep alık alık,
Gülmek isteyenler bile açıldı.
Açılım kremdir şimdi deride,
Ağlanacak halimize bakmayıp,
Gülüyorsak acınacak haldeyiz.
Hülya kurup, gerçekleri takmayıp,
Dalıyorsak acınacak haldeyiz.
Her davranış bir nedene bağlıdır,
Ticaret, siyaset dinle buluştu,
Tarikat kazancın kalesi oldu.
İnancı kavrayan üçgen oluştu,
Dışında kalanın çilesi oldu.
Kâr payı olunca bilinen faiz,
Gözden uzak olduk, gönülden öyle,
İlin beni hatırlar mı Karaman?
Sana hiç darılmam gerçeği söyle,
Dilin beni hatırlar mı Karaman?
Yıllar yılı uzağında kalmışım,
Anadolu'nun ova köylerinde sobalarda, tandırlarda çoğunlukla kesmik (saman) yakılır. Toprak damlı evlerin bacalarından yükselen dumanların görünüşü ve kokusu, köylerimizin yaşayan yönünü uzaklardan duyumsamamızı sağlayan işaret fişekleri gibidir.
Anadolu'da bir izdir, bir sıcaklıktır saman dum ...