Ben seni hep sevdim Çıkmazında gecenin. Karanlığında güneşin. Bilinmezinde gidişinin. Ve her damlasında yağmurun. Ben seni hep sevdim. Tıpkı ölümle yaşam arasında kalan bir nefes gibi. Gölgende ki yeryüzü kadar, Sevdim…
Bir zamanlar, adamın biri, her gün iki somun ekmeğim olsa keşke, ama hiç çalışmasam, serazad dolansam ya da miskin miskin uyusam, dermiş. Hem şu dünyanın nimetleri ne de lezzetli, âh bir de çalışmak olmasa, dermiş.
Fakat söz bu malûm; ağızdan çıkan her söz, dua kisvesindedir. Nitekim günlerden bir gün, hiç de dahli olmamasına rağmen, ismi adi bir suça karışmış zavallının. Zabitler gelmişler, derdest ederek bizimkini, biraz dayakla ve biraz da söverek zindana atmışlar.
Fakat zindanda her sabah bir somun ekmek ve akşam da bir somun ekmek olmak üzere iki öğün yemek vermişler!
Niyazı kabul olmuş bedbaht adamın. Fakat hürriyetinden, gökyüzünden, elindekilerden olmuş. Feridüddin Attâr bu hususta, “Her insanın nasibi hayali kadardır” der. Aslına bakarsanız hayaller muhakkak gerçekleşiyor. Fakat hayırlısını istemek gerek. Zira bir şeyi dilerken ona kavuşmak var, ama elindekilerden olmak da var. “Neyi istediğini bilmelisin.”
“Şimdi konuşmuyorum, seneler sonra da konuşmayacağım. Hiçbir zaman karşılarına geçip intikam almayacağım. Düştüklerinde iyi olmuş bile demeyeceğim. Benim kelimelerim sesimden çıkıp kimseye çarpmayacak. Keşke bunun anlamını biraz olsun bilseydiniz.”
Sevgi mayadır ve soyuttur ancak dünyada vücut bularak somutlaşır.
İnsanın hamurunda sevgi olmasaydı dünyada var olamazdı. Sevgi Allahta var olan ve dünyaya ondan ve tüm zerrelere sirayet eden en büyük mucizedir. Çiçeğe, böceğe, canlı cansız bütün varlıklarda vücut bulmuştur. Ezelden yaradanla gelir, dünyada şekillenir ve tekrar ebede döner. Orası da zaten bizim için muamma ama sevgi kavramı bana göre dünya ve ebedi hayatın ta kendisidir.
Şöyle bir cümle okudum; Mücadele ediyorum , çırpınıyorum, deniyorum ama böyle kelebeğin ayağına taş bağlayıp uç demişler gibiyim..
Kanat var ama yük çok ağır...
Saygılarımla
İnsanları tanışırken değil, tartışırken tanırsın. Çünkü öfke, sallanan kişiliği ortaya çıkarır.
İhmâl ettiğin her şey ölür.
Nereye? Demişler dervişe, bilmiyorum gidiyorum öyle işte
Çiçekleri ezmeden,
Gönülleri incitmeden,
Evvelden ezele gidiyorum işte...
Peki nasılsın? Demişler bilmem demiş derviş
O mizan da belli olacak.
Bitmiş tükenmiş Leyla'nın umudu
Bu kadar zulme sessizlik olur mu?
Sevi sevda dedikleri yalan bir kuyu
Düşen o kuyuya hiç kurtulur mu?
T.Y
Saygılarımla
Ben seni hep sevdim
Çıkmazında gecenin.
Karanlığında güneşin.
Bilinmezinde gidişinin.
Ve her damlasında yağmurun.
Ben seni hep sevdim.
Tıpkı ölümle yaşam arasında kalan bir nefes gibi.
Gölgende ki yeryüzü kadar,
Sevdim…
Bir zamanlar, adamın biri, her gün iki somun ekmeğim olsa keşke, ama hiç çalışmasam, serazad dolansam ya da miskin miskin uyusam, dermiş. Hem şu dünyanın nimetleri ne de lezzetli, âh bir de çalışmak olmasa, dermiş.
Fakat söz bu malûm; ağızdan çıkan her söz, dua kisvesindedir. Nitekim günlerden bir gün, hiç de dahli olmamasına rağmen, ismi adi bir suça karışmış zavallının. Zabitler gelmişler, derdest ederek bizimkini, biraz dayakla ve biraz da söverek zindana atmışlar.
Fakat zindanda her sabah bir somun ekmek ve akşam da bir somun ekmek olmak üzere iki öğün yemek vermişler!
Niyazı kabul olmuş bedbaht adamın. Fakat hürriyetinden, gökyüzünden, elindekilerden olmuş. Feridüddin Attâr bu hususta, “Her insanın nasibi hayali kadardır” der. Aslına bakarsanız hayaller muhakkak gerçekleşiyor. Fakat hayırlısını istemek gerek. Zira bir şeyi dilerken ona kavuşmak var, ama elindekilerden olmak da var.
“Neyi istediğini bilmelisin.”
Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık!
Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz.
Sevgi unutulmazdır..
“Şimdi konuşmuyorum, seneler sonra da konuşmayacağım. Hiçbir zaman karşılarına geçip intikam almayacağım. Düştüklerinde iyi olmuş bile demeyeceğim. Benim kelimelerim sesimden çıkıp kimseye çarpmayacak. Keşke bunun anlamını biraz olsun bilseydiniz.”
Sabahattin Ali
?? ??
Sevgi mayadır ve soyuttur ancak dünyada vücut bularak somutlaşır.
İnsanın hamurunda sevgi olmasaydı dünyada var olamazdı.
Sevgi Allahta var olan ve dünyaya ondan ve tüm zerrelere sirayet eden en büyük mucizedir. Çiçeğe, böceğe, canlı cansız bütün varlıklarda vücut bulmuştur.
Ezelden yaradanla gelir, dünyada şekillenir ve tekrar ebede döner. Orası da zaten bizim için muamma ama sevgi kavramı bana göre dünya ve ebedi hayatın ta kendisidir.
Aslı Birer (Atakızı)