Başına geçip de halkı ezene,
Millet kan ağlarken dik dik gezene.
Yalanla dolanla kanmışsan sözüne,
Bir eline bir de seçtiğin sıfata tükür.
Mazlumun ahı yerde kalır mı?
Uçun kuşlar uçun, sılaya doğru…
Yârin güzel hatırını sorun da gelin.
Lütfedip benden, haber sorarsa,
Saçının bir teline hasretmiş deyin.
Güneş alçaldı denizde, batıma döndü.
Bu gönül senden uzakta hicranla yandı.
Irmakların denize aktığı gibi,
Gölün suyu, hamurun mayayı tuttuğu gibi,
Dalgalarda sallanan gemiyi, anaforun yuttuğu gibi,
Çobanın önünde sürüyü, güttüğü gibi…
Bu gönül sana aktı geliyor.
Sevgim mahzende yıllanmış şarap gibi,
Gül dedin güldürmedin.
Aşkını bildirmedin.
Ben sana naz mı yaptım.
Gözyaşım sildirmedin.
Bahçemde gülüm olsan.
Gözyaşımla sulasam.
Ruhumda bir şiir,
Son mısraları tamamlanamayan.
Gönlümde bir çiçek,
Açmadan solan.
Akıcı bir roman.
Sayfaları öylece açık kalan.
Selam olsun 250 bin şehidimin yattığı Çanakkale’den!
Avustralya’ya, Zelanda’ya masmavi gökler gibi dalgalanan Marmara’ya.
O küçük karada, dünyanın o güne dek görmediği bir hesaplaşma yaşandı.
Vuranın vurulanı kucakladığı, ağzına su verip, yarasını sarıp sarmaladığı,
Müsebbiplerinin haince, kahpece ve kalleşçe emellerine inat.
Bu kavgada kinsiz, mertçe, dostça, ama emirlere itaat vardı…
Vatan için kurşun attık kurşun yedik.
Toprağa düşenlere “ Vatan sağ olsun”, şehit dedik.
Biz nefsimizi mevki makama değil, Al Bayrağa feda ettik.
Bu vatana kasteden hainlerden, sözümüzü esirger miyiz?
Kahretsin yaradan bizi, bu yoldan dönersek.
Bırakıp giderken ardından, ağıtlar yaktım.
Bir gün döner mi diye, el açıp dualar ettim.
Hocalara muska yazdırıp, boynuma taktım.
Nazarlara geldik diye, kurşunlar döktüm.
Bayramlara küstüm, yasını tuttum.
Ağlayarak geldiğimiz bu âlemden,
Gülerek gidenini gördünüz mü?
Bazen aşüfte bir kadın gibi,
Kör eder, gözümüz başka bir şey görmez.
Bazen kahpedir, koynumuzdan çıkıp gider.
Hiç olmadık zamanda aldatıp, madara eder.
Bir karanlık gecenin koynuna düştüğümde,
Işığım ocaktan süzülen ateş huzmesi.
Yer minderinde yığılmış, kalmış cismim.
Dalmış, çok uzaklarda bir noktaya gözlerim.
Ayakta durmaya mecalim yok, sana getirmez dizlerim…
Hayatım bu loş ocak başı gibi, izbe ve kasvetli.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!