Bu gün 24 Kasım, “Günün kutlu olsun”,
Demeye, dilim varmıyor öğretmenim…
Elini öpüp hayır duanı almaya geldim.
Karşına çıkmaya, yüzüm tutmuyor öğretmenim…
Bize hep iyiyi, doğruyu, güzeli öğrettin.
Hakkında boş yazmaya, elim gitmiyor.
Dünyaları versek, hakkın ödenmez.
Fakat insanca yaşamı bile, çok gördük öğretmenim…
İşportada çorap sattın, pazarda limon.
Yokluğunu kimseye hissettirmedin.
Mum gibi eridin, ışık saçtın etrafa.
Yüzün hep güldü, şikâyet bile etmedin.
Bir gün bile aksatmadın işini.
Paran yoksa yaya gittin öğretmenim.
İçin kan ağlasa da, gözyaşın göstermedin.
Şefkatli ellerinden bizi mahrum etmedin.
Başımız sıkışınca hep sana koştuk.
Bizi çocuklarından ayırt etmedin.
Bazen hataya düştük, yaramazlık ettik.
Yüzündeki tebessümü, bir kere eksiltmedin.
Anne aradığımızda, anne oldun.
Her an bizimle, şefkat doluydun.
Bizse bir itibarı bile size çok gördük.
Bu gün hamasi nutuklar atarken, hiç yüzümüz kızarmaz.
Sense bizi bağrına basarsın, büyüksün öğretmenim…
O kadar vakursun ki, eziliyoruz önünde.
Söyleyecek söz bile bulamıyorum öğretmenim.
Kırgın değilsin belki, özür dilemeye de hakkımız yok.
Ne yerde ne gökte hakkın ödenmez,
Eşekliğimizi hoş gör affet bizi, affet öğretmenim.
Necmettin ÖZGÜRSOY
Nerede boynu bükük bir insan görsem.
Dolgun başak gibi boynum bükülür.
Nerede gözü yaşlı bir dertli görsem.
Sicim olur, gözümden yaşlar dökülür.
Benim mayam, suyum vatan toprağı.
Gözlerime kan doldu ağlamaktan,
Seni beklemekten bitap düştüm gel...
Karanlığa ağıt yakmaktan usandım,
Dünyamı aydınlat, ışığım ol gel...
Hata mı olurmuş, sevgide aşkta,
Emziğin yerine sigara takan.
Biberon yerine birayı çeken.
Bebe beziyle beraber kıçını açan.
Sınır tanımayan gençliğimiz var.
Dişleri bakımsız, ağzı pis kokan.
Tarak yerine saçına jöleyi çeken.
Ukala ukala sakız patlatıp,
Dişlek dişlek sırıtan gençliğimiz var.
Adım başlarında kafeler doldu.
Rezilliğin adı, eğlenmek oldu.
Kokaini, esrarı kafalar bir hoş.
Sabahlara dek sarmaş dolaş, gençliğimiz var.
Evden kaçmalar da bir moda hani.
Çocukları sıkmayın, özgürlük yani.
Seksi, pornosuydu ticaret olmuş.
Çırpındıkça batan gençliğimiz var.
Anneler babalar bu suçlar bizim.
Bir zamanlar bizler de isyankâr idik.
Çocuklarımız özgürce yaşasın dedik.
Şimdi peşi sıra ağlanacak gençliğimiz var.
Evlatlar, bacılar davranın hele.
Daha gidilecek çok yolumuz var.
Ağlayıp sızlamak bir fayda vermez.
Kucaklayıp, sahip çıkılacak gençliğimiz var.
Necmettin ÖZGÜRSOY
Kimi doğuştan bahtlı,
Saltanatı elinde.
Kapıları açılmış,
Asfalt yolda görünür...
Kimi karanlığa doğar,
Kör tünelde sürünür...
Hasret ile yanar iken,
Daldan dala konar iken,
Günden güne solar iken,
Vuslat geldi kapımıza.
Serden geçtik sarhoş olduk,
Sen benim gizli sevdamdın,
Adını koyamadığım.
Sabah soluduğum ilk nefesim.
Yudumladığım çayın şekeri,
Yokluğunu aradığım,
Nazından, sözünden keyif aldığım.
Askerime pusu kurup, kurşun sıktılar.
Al bayrağın rengini yere saçtılar.
Şehidime kıyanlar şimdi kaçtılar.
Türk milleti bırakmaz hesap sorulur.
Askere giderken davul zurnayla,
Allayıp pulladık misle, kınayla,
Kefenin giydirdik tekbir, duayla,
Şimdi şehidimle gurur duyulur.
Dökülen kanımız bayrağa candır.
Türk evladına şehitlik, en büyük şandır.
Vatan sana her şey feda, o gün, bu gündür.
Rahat uyu şehidim öcün alınır.
Tabutunu omuzlara Mehmetçikler yüklenmiş.
Evin sokağın tüm memleket, bayraklarla süslenmiş.
Herkes anan-baban, herkes bacın, herkes kardeşin,
Seni uğurlamaya bak, milletin gelmiş.
Aslan şehidim gör ki, son arzun ifa olmakta,
Anan-baban, kardeşin, minik yavrun, eşin dimdik ayakta.
Bu metanet düşmana korku salmakta,
Kanın yerde kalmaz şehidim, öcün alınır…
Necmettin ÖZGÜRSOY
20. 10. 2011
lk, günün ışıkları vururken cama,
Uyan da uzaklaş kederlerinden.
Aldığın her nefeste beni hatırla,
Heyecandan kalbin çarpsın,
Kopacakmış gibi yerinden...
Cismim senden uzaksa,
Ruhum seninle aşkım.
Tenim hasret kalsa da,
Gönlüm seninle aşkım.
Gündüzüm telaşlı gecem seninle,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!