Şeytan düştü peşime,
Kölem olacaksın diyor,
Haydi günaha...
Ruhumun derinliklerinde,
Hep o...
Benim olacaksın diyor,
Varın benden uzak esin,
Kavak yelleri.
Size karşı koymaya,
Sinem dayanmaz.
Beni benden aldı,
Şu geçen yıllar.
Seni sevmek suç sa eğer,
Ben bunu yıllarca işledim.
Aşkın o kor gibi ateşini,
Yıllarca bağrımda taşıdım.
Buna suç diyorlarsa,
Bu suçun cezası,
Denizler kurusa çöl olsa bile,
İnan sen benim hayat suyumsun.
Gündüzler kararsa zindan olsa da,
Sen benim biricik gün ışığımsın.
Mevsimler karışsa hep kışa dönse,
Sımsıcak daracık, ıslak ve nemli.
Derin dehlizler içinde yazılmış adın.
Bulutlar ardında kızıl bir ışık.
Rengini senden almış ateşli kadın.
Güneşin ışıklarının,
yavaş yavaş söndüğü.
Ağaçların yapraklarının
sararıp solduğu,
Tabiatın yas tutup
hüzne büründüğü,
YARALI KADIN
Islak gözlerinin buğusu yaktı beni.
El açmış semaya dua eden kardelen yaprakları,
Bahar yağmurlarından ıslanmış.
Buğday başaklarından süzülen çiğ taneleri,
Benim gülüm dalda olur,
Ona buna koku saçmaz.
Güzel saklı gizli olur,
Eloğluna sine açmaz.
Senin türlü hallerin var,
Gözlerin ılık ılık akarken kalbe,
Sözlerin şiir gibi gönüller okşar.
Görünce insanı bir telaş basar,
Dalıp gidilesi hülya gibisin.
O ne cilve öyle, o ne hoş bir naz.
Bu gün,
Güneş batıdan doğmadı ya!
Varsın sabahın da,
Kafanda bir kaç vesveseyle doğsun.
Aklına ziyan mı?
Üç beş nesebi bozuğun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!