Dağın taşın kurdun kuşun ne söyleyeceğine bakmayacaksın
Gönül denizinin dalgalarını kim durdurabilir
Kendimde kalırım seni severken
Senin kıyılarını döverim köpüklenerekten.
Gülü koklar gibi seni
Dokunmayın yaşamlara
Kendince gelişsin yurt,sanmasanız da
Hepimizin …
Soluduğumuz ondan
Ekmeğimiz suyumuz acı soğanımız ondan
Canımız ciğerimiz onun bozkırlarından
Kurtuldu kınından
Şöyle bir savruldu kalem
Havı değer değmez oldu keskinliğinin
Bırakmadı
Pılını pırtısını
Yüreğimde takla atan sığırcıkların
Ötüşleri sevimsiz geliyor
Çok ötelerdeyiz. Mat renksizlik içindeyim
Umutsuzum. Tuz basılı seni özleyişlerim
Diğer yanımda fesleğen kokuları
Çürümeyi son çıkış yolu olarak görenler
Yaşamdan hep alacaklı giderler.
Kadük kalır sevdasızlıklar
Öyle bir aşk işte
Kendinden yana olan kim varsa
Sensizliğin bile noksan
Bari son otobüse atla gel
Ortalık çiçeklerle donanır
Kente ayak bastığın zaman
Yeter artık kendini saklayışın benden
İlkyaz dilleniyor buralarda
-1-
Yazgıların içine girip çıkar
Göç olur kod adı onun bir süreliğine bazen
Bunu unutma
Unutma sakın
Yarınlar
Özümün bahar dalı
Alın terimi katarım yüzüne
Uzatır bana
En uçlardaki kızılcıklarını
Algıyı zorlamaya gerek var mı bu kadar
Ne hayran ne hazır eşikteki soğuk savaşa nisan
Çiçek de yaprak da bu toprakların süsü
Sıkboğaz etmeye birazcık sıkılır insan
Kendi korkusunun şiirini yazmadan gidiyorlar…
Şamdanımı saklıyorum bir türlü diklenemdiğimiz eşkıyalardan
Olağanüstü karanlıkta kalan ben oluyorum yine
Gelecek zaman nerede başlar,nerede biter
Bilmeden çağın krizlerinden nefes alıp vererek
Solu’yorum.
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti