Naime Erlaçin Şiirleri - Şair Naime Erlaçin

Naime Erlaçin

Bence sen çok çalışıyorsun Fe Nevzat.. Hani saatlere vursak, belki senden çok çalışıyorum ama benimkisi keyfime…Seninki ise bildiğimiz hayat kavgası. Yorar adamı. O yollardan geçtiğim için böyle ukalalık ediyorum anlayacağın….

Nanik bunun neresinde şimdi? Ne bileyim ben? Panik atağım yok ki, nanik atağım olsun! ...

“Peki burada ne işin var? ” diye sormayacaksın, anladın mı? Takıldım peşine geldim işte. Şunun şurası kaç tane dost kalmış dünyada! ! ! ...Barbaros Hayrettin Paşa’nın martıları şaapıyormuş efendim. Laf mı şimdi? Hangisi kalmış dünyada? Ben, mutfak balkonumdaki güvercinlere bakarım arkadaş. Canıma okuyorlar vallahi! Hem de tam yirmi beş yıldır günde 3 kez balkon temizliyorum. Orası yetmiyor, bir de bizim balkona saldırıyorlar. Çiçek topraklarını hallaç pamuğu gibi atıyorlar. Yazarken bile tepemdeler. Ben biliyorum neden yaptıklarını. Saksılarda tohum arıyorlar. Sanki açlar ha! Bütün gün yemliyorum onları. Su ver- yem ver- temizle; su ver- yem ver- temizle….Öyle bir kısır döngü ki, içinden çıkmak mümkün değil. Ama çok seviyorum kerataları…Yani şimdi sistemim müsait olsa pekala panik atak geçirebilirim. Eeee, nanik de yapamıyorsun. Elimiz mahkum olmuş bir kere…

Devamını Oku
Naime Erlaçin

kaçak bir rüyayla buluşur gibi
kanat çırpıyor tenimde kum kırlangıcı

farkını biliyoruz artık
sıfırdan başlamakla sıfıra varmanın
hangi suda avlanmıştık en çok

Devamını Oku
Naime Erlaçin

“şiir dedi ki
karanlık tünelde yalnız değilsin! ”*
- Louise Gluck


intiharın çekim gücünde

Devamını Oku
Naime Erlaçin

toprağa su yürüdü
gönendi ağaç
utandık yaprağından

burası Likurga

Devamını Oku
Naime Erlaçin

gecenin nabzı yüksekten uçar
göç yırtığından süzülür zaman
nefesim çekiç
dalar karşıki vadiye

dağ vurulmuş dağ öksüz

Devamını Oku
Naime Erlaçin

Hüznün kara bulutları çökmüştü üstüme. Her şeyin üst üste geldiği öyle zamanlardan biriydi…

Bir dostum kızını; bir büyüğüm elli beş yıllık sevgili eşini kaybetmişti. Yakın birkaç arkadaşım ve sanal çocuğum aniden köşelerine çekilmişlerdi. 8 Kasım, içimde daima engin bir sevgi kaynağı ve onulmaz bir yara gibi yaşayacak olan Buruşuk köpeğimin dördüncü ölüm yıldönümüydü. 9 Kasım ise gurbetteki bir tanecik kızımızın yaş günü. Yıllardır birlikte kutlamak nasip olmamıştı. Üstelik ana-oğul hastaydılar. Aklımın bir yarısı deniz aşırı o ülkedeydi…Yetmez gibi, bir de bilgisayar-modem bağlantım koptu. Canım çok sıkılıyordu.

Ah, kara bulutlar! ... Durup durup nasıl da çöreklenirsiniz bazen insanın üstüne. Ama eski toprağız biz. Alışmışız dik durmaya, aldırmaz görünmeye ve hatta çevremize güç vermeyi sürdürmeye…

Devamını Oku
Naime Erlaçin

hüdayinabit
gelir çoğumuz
hüdayinabit
gideriz bu alemden

dola beni gönlüne

Devamını Oku
Naime Erlaçin

bir vakitte çekilir mandalı
yürek
açılmayan kapı

kilitler kendini öyle

Devamını Oku
Naime Erlaçin

bırakın yüzünüzü seçmesin gözlerim!
kimlik yitiminden tutuklanmasın kimse

sakınmalı yürek kurşun zehirlenmesinden
aksi halde küstürüyor içe akıtılan asit
tırnaklara sıvaşan insancıl bu leke

Devamını Oku
Naime Erlaçin

--sözü attım
--sabrı tuttum…


dilimi soğuttum ak yüzeylerde
sesimdeki sessizlik

Devamını Oku