geceye dair bir kuşatmayla
soyunur entarisinden
uzatır boynunu
direniş güncesine
çırpınış
çocuktum
naiftim
bir gecede büyürmüşüz bilmezdim
ruhumu bir dağa sattığımdan beri hasadım lav
bozguncu bir hanedan isyanı aynam
saklanmak içinmiş hep suçlar
…iz örtmeyi bilen
ayak izlerini de siler…
yeterince ikna edici değil bu!
(Yaşam Bilgisi Şiirleri 6)
hayatı kılıçtan geçiren biri
ehramların ışıkla söz kestiğini
unutur defterinde
—Güney Osetya’ya…
damda havlayan
köpek gibidir zaman
kendisiyle çarpışmakta tarih
yolları kan tutmuş
demir bir çarıkla dolaşırdım tepeleri
cüruftan arınmak için
çöl çağırırdı
bilirdim ikiyüzlülüğü
susardım!
bir elim akrep
bir elim yalnızlık
etim kıyılır inceden
keşfedilmedik kıtalar arar kendine
asırlık bir kadırga özlemiyle büyür dalga
tuhaf oluyor aşkın ve hayatın halleri
çözülmez bilmece
neden acıda güzel aşk
acıda büyüktür her şey
bir düşü aramaktı yürümek
sözün tutuştuğu yerde yalınayak
kaldırımlar ateş tuğlası
yol amansız duruşma
dışa vurduğunda acı
tufanlarınızı yıkın üstüme
şarapneller
palalar
dikenler ne varsa
bütün siperleri acının
benim olsun
Sevda Kenti'nin Öyküsü’nü dinlemek ister misin?
İstersen son şiirime bir göz at… Sevgilerle.
şiirinizde yorgun ve sarhoş bir yaprak gördüm onu aldım ırgat'a verdim...
bu sitede ender şiir yazanlardansınız..
saygı sevgi