Varsın kanasın yaram sarma doktor
Gönül yarası bu sen göremezsin
Ezelden böyledir çaresi yoktur
İçten içe yanar sen bilemezsin.
Boş yere neşter vurup deşme sakın
Bilemezsiniz ruhumun inceliğini
O ağlar ben teselli veririm
Ben ağlarım o teselli verir
Birlikte düşünür birlikte ah çekeriz
Yaralarımızı insan açar
Angutlara kalmış bağlar,bahçeler,
Çalı, çırpı sarmış geçemiyorum
Kökten kurumuş hani o sümbüller
Yeniden söker mi bilemiyorum.
Işıklı dünyadan o karanlığa
Gidenin hesabını tutan mı var
Çıkanı bilinmiyor aydınlığa
Nerede ne yaparlar bilen mi var.
Bilesin hayat seni hiç sevmedim
Zaten hiç isteyerekte gelmedim
Her neyse konumuz bu değil zaten
Değişen çehrelerdir asıl derdim.
Edepsizlik diz boyu sabır derler
Eğip bükmeden doğru söyleyeni
Pekte hoş karşılamazlar bilesin
Mertlikten yana taviz vermeyeni
Bir kaşık suda boğarlar bilesin.
Her ortamın vardır arsız yüzssüzü
Bilginin kıracına yolsuz gittim
Dedi ki çoban bana
Ne arıyorsun bu dağ başında
Bilginin hazinesini arıyorum
Çoban güldü kurnazca
Ben kırk yıldır bu dağlardayım rastlamadım
Ne süresi bellidir, nede sonu
Hiç bilecek çıkmadı daha bunu
Ne için geldik, nereye gideriz
Kimse anlamadı ne olduğunu.
Geldikte ne oldu, ne yararı var
Dilimde sitem var yüreğim darda
İnsanca yaşamak zor bu zamanda
Bilinmez bu gidiş nereye iter
Başın dik yaşamak zordur aslında.
Kusursuz değilim bende insanım
Devir yapay devri önü kesilmez
İcatlar çığ gibi geri dönülmez
Sağımız, solumuz bir tuaf oldu
Gidiş, gidiş değil sonu bilinmez.
Hizmetçi robotlar, çelik askerler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!