belkide içinde değilim dünyanın
çünki hiç dünyadan haberim yok
olup bitenler hiç mi hiç ilgimi çekmiyor
varsa yoksa öte dünyaları merak ediyorum
çoğu zaman oralarda geziyorum.
Belli etme içindeki saklıyı
Dile düşer sevineni çok olur
İpe dizme evindeki baklayı
Göze gelir çekemeyen çok olur.
Kaygılar, tasalara teslim olma
Arayışın mekansızlığına
Gidiyorum duya, duya
Bir anlık seslerden sonra
Mananın ahengine gidiyorum
Güneşin arzu dolu yansımasını
Öyle sessiz ve duyarsız olma
Döktüğüm gözyaşı senin için
Çağırsan giderim koşa koşa
Birde kalbine sor benim için.
O kadar uzakmıyım gönlüne
Yolu kaybetmiş kuşlara
Yol göstermek benim işim
Hayata küsmüş kullara
Umut vermek benim işim.
Mecnun olup gezenleri
Ne kadar özlemişim geldiğim yeri
Hasretimi biliyor benim pencerem
Ve cömert bir yıldızın ışığı gibi
Yolumu aydınlatır benim pencerem.
Her mevsimi resmeder getirir bana
Ne zaman bir resme başlasam
Önce dağları yükseltir spatulam
Dalar giderim tualden içeri
Yolu olmayan engebelerden geçerek
Suyu felsefesiz içerim
Köprüler yaparım; tahta köprüler
Yaralarım çoktandır arsızca büyüyor
Seyrederken yenilgiyi
Bak nasıl ağlıyorum susarak
Alaca düşlerimin gecesinde
Gönlümün bataklığına çekiyor bir el
Işığa ulaşmayan tüneldeyim
Yaralarım çoktandır arsızca büyüyor
Seyrederken yenilgiyi
Bak nasıl ağlıyorum susarak
Alaca düşlerimin gecesinde
Gönlümün bataklığına çekiyor bir el
Işığa ulaşmayan tüneldeyim
Benimde yoluma çığlar düşecek
Kaybolup bitecek sesim zulamda
Çığırtkan kargalara kalacak bedenim
Ellerim yukarda havada kalacak
Yanacak akın beyazında gözlerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!