Dağlarla kucak kucağa, bozkurt gözlerle
Sen bakarken dağılır zirvelerin pusu...
Duman çökse de yere, göğe, vadilere
Kapanmaz önünde çıyanların dar yolu
Ve kaçmaz gözünden varsa bir çapanoğlu!
Diyorsun yıl iki bin yirmi dörtte
“Bir dolar çıkmış yüz küsur Ruble’ye.”
“Ve bir Dolar yüz elli küsur Yen’e”
Soruyorsun hep batmıyorlar diye.
Şu Rusya enerji ihraç ederken
Kaçkar’ın çoban kızı!
Pek asildir duruşu.
Çıkarken dik yokuşu
Bazen kar adam boyu...
Kaçkar’ın çoban kızı!
Yalçın kayaların yükseldiği yerlerde
Yürümek istiyorum bir kanyon içinden.
Bir karınca, bir tırtıl kadar sessizlikte
Uzaklaşmak istiyorum bu densizlerden!
Uçmak iyi gelir kartal gibi göklere;
Yeter ki karşılarında zayıf bulsunlar;
Nasıl olsa bunlar hep kaderlerinde var(!)
Kadına ve çocuğa karşı çok cesurlar(!)
Nasıl olsa bunlar hep kaderlerinde var(!)
Dürüstlük onlarda, kimseye bırakmazlar(!)
Cennet için dediler hep, önce iman;
Madde madde sayar kader kurbanları(!)
Ancak sayılara dökerek kafadan
İmana ulaşır kader kurbanları(!)
Hep medet bulurlar kaderden, yazgıdan.
Bir türlü aşamadım
Denizdeki dalgayı
Bu sene göremedim
Yaylada Kadırga’yı.
Oy Kadırga Kadırga
KARABAĞ’IN YILDIZLARI
Karabağ’ı unutma, tarih yalan söylemez.
Her taraf kan ağladı, kimse soykırım demez?
Asla güven olmaz şu emperyal devletlere!
Hepsi de fırsat kollar, gizlenip bir yerlere…
Attılar yalanları, tarih utansınmış(!)
Bir de kullandılar ecelinden öleni...
Güya mezarından çıkarılıp asılmış
Alim Kemahlı İbrahim Hakkı Efendi?
İbrahim Hakkı Efendi büyük hocadır.
Bir şansım olsa kaderden uzak!
Geçmiş yıllarıma dönsem geri.
Şu zincirlerimden kurtularak
Söküp atardım tüm keşkeleri.
Bir şansım olsa kaderden yüksek!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!