Cahil ile aptalı karıştırmayın
Ve cahili kurban etmeyin arada...
Cahil masumdur sakın ayıplamayın.
Cahilliğinin olur az çok farkında...
Aptal düşünmez sorgulamaz bir kere!
Barajlar yapmıştı yurdun her köşesine;
Almıştı milletten “Su müdürü” ünvanı!
Sonra meşhur şapkasını aldı eline;
Önce şaşırmış olsa da parti tabanı
Altmış dörtte çıktı siyaset sahnesine...
Alçaklar çocuklara bile kıyıyorlar;
Şeytan bile korkmuş, artık konuşamıyor!
Öldürüp öldürüp çuvala koyuyorlar;
Şeytan bile ürkmüş, insanlardan kaçıyor!
Kundaktaki bebeler de korunamıyor!
İnsan güç alır, hep doğruluk olsun
Kovsunlar bizi yalancı köylerden!
Varsın dokuz köyde hep sorun olsun;
Kovsunlar bizi yalancı köylerden!
Varsın birileri söylesin çok rahat;
İnsanlık var olduğundan bu yana
Şairlere ilham verdi deliler.
Aptallar bela iken insanlığa
Şanlı tarihini yazdı deliler!
İlk insandan bu yana, çağlar boyu
Başında bir sarık, sakallar hep yerlerde,
Yakasız gömleğin üstüne giyer cübbe.
Kolay susmaz mübarek, konuşur her yerde!
Sanki büyük alim, sanki büyük sahabe(!)
Sünnet sünnet der durur, binmez hiç deveye,
Atatürk özetle der meclis kürsüsünden:
“Bu bir program, eş değil dogmaya, ayete”
“Ve sanıldığı gibi inmemiştir gökten.”
“Bu da şartlara göre değişir elbette”…
“Dogma” ne demek? Hiç zor değil araştırmak.
On dört asır önce ortam tehlikeli...
Yollarda haramiler, eşkıyalar var...
Üstelik var bir de köle ticareti.
Sen tek başına erkek olsan ne yazar!
Tek başına seyahat zor o devirde;
Hep umut dolu bir bekleyiştir
Zemheri sonu yaklaşan bahar.
Gülümseyerek müjdeler verir
Menekşeler, güller, akasyalar...
Hep bir başka seyreder çiçekler
Ben resim yapmak istiyorum bugün!
Manzara olsun yeşil ile mavi!
Kararmasın arası yerle göğün
Çocukken yaptığım resimler gibi...
Yeşillikler içinden geçen çaylar...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!