Bir gün gelecek bir gün; o günü göremeyeceğiz
Vazgeçmek; geçmemek diye bir derdin de olmayacak.
Yarınlar olmayacak; düşünecek zamanın da.
Gel düşünelim birlikte dost; yarınlar olmadan şimdi.
Benim için hep değerlidir; şimdiki zaman.
Zamana direnen ezgilerin dili
Tınısı ellerden gitmeyen
Gönül tellerimin hasret türküsü
Sen ki yaban gülü… Dağ çiçeği.
Savrulduk letafeti tohumlarından
Kıskanç kullarından eyleme beni
Bir kurt düşer beyne çınar oydurur
Sırrın açıp ele söyleme hani
Zebun olur diller ayak kaydırır
Ahir göbek bağım mühür gözlerin
Damlası sırrın da demin de piştim
Tattım dillerinden sihir sözlerin
Gönül çöllerinde kaynayan yaştım.
Ovasında yeldim seldim süzüldüm
Gökyüzünde ışıltın sini gibi yüzeyin
Uygarlığın (b)eşiği gizemli akarsuyun
Bir lahza meftun bakış çalışmaz hücre beyin
Fantezi danslı huyun
İzlemek ne hoş seni zamanı durdurarak
Büyütürüz her daim elimizle elemi
Kazarız pusulasız mezarımız yaslı iz
Maskeli baloları masumluklar hilemi
İri diri bir idik... Hani sevdalıydık biz.
Ey güzelim gökyüzü yıldızlardan taç ana
Gözleri mahzenim kuyusu olmuş
Yakut desem dökülür mü gözlerin
Közleri ruhumun büyüsü olmuş
Akıt desem sokulur mu gözlerin.
Ruhum (g)ezgin bir budala
Kanım kaynar kazanlardan süzülür.
Taşkın akar duygular seli
Mermer taşına (b)ulaşır.
Çivili on iki yerinden tabut!
Yaralı bir gül ağacı…
Söylenecek sözünüz varsa eğer;
Metrelerce derinlerinden süzülen su saflığından da berrak.
Ve de,
Bir Anne sütü kadar ak olsun.
Ne ocaklar sönsün, ne de kor ateşler yansın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!