Diyorsun ki çok üzgünüm
Bu dünya benim için boşluk
Doldurulamaz kayıp bir çukur
Zifiri karanlıktır zaman, yazgı gözümde
Güneşim parlamayacak.
Nice şiirler yazdım nice destanlar
Anlatmıyor bana hiçbiri seni
Şairin diyorlar karası bağlar
Mahzun aşkların mahzenlerinde
Deminde kurulur nice sofralar
Öyle tılsımlı bakış gülümseyiş ki
İflah olmaz bu dert
Hangi kalp buna nasıl dayansın?
Uzansa da elin sımsıcak
Tutulamaz güneş, ulaşılamaz ki
Dokunma bırak öylece...
Sen ki yüce soylu bir kralsın
Halkın için çektiğin bunca acılar
Oysa hiç umursamazsın bu acıları
Duyduğunda methi gürültü alkışları.
Kralım çok yaşa kulların sevinsin
Malazgirt’ten beridir biz Anadolu
Her bir zerresi yoğruldu, kanla sulu
O gün ant içtik, kendimize yurt seçtik
Ta Mete handan beri... Kutsalımızdır dedik
Peygamber ocağıdır, bizim ordumuz
Öylece gittiler her birisi... Tek tek
söylenmemiş sözler
dokunulmamış acılar bırakarak
dönüp bakmadılar peşlerine hiç
aktılar su gibi...
rüzgara hüzünleri ekerek.
Şu hayatın içinden sizlerden biriyim
Yoktur kimseyle kavgam olmaz husumetim
İnsanlıksa amaç herkesin kardeşiyim
Sevgim olgunluğumsa budur kabahatim
Zalimlikse eğer zalimliği çok gördüm
Suskun sözler gibi eşsiz yetimdir
Lafı dimağında çakmaz bir türlü
Yakar genzi közler sessiz hatimdir
Sunağında gözler bakmaz bir türlü
Medet Mürvet Âli şahımız çağır
Arifçe benliğinden tabiatı sevesin
Sabahıma doğanlar ölüm anı kaç saat
Açlığı oburluğun gönül geçmez hevesin
Pamuktan yâr döşeği sonsuz sanma bu hayat
Akşamının müjdesi güneşimin batışı
Susma ne olur...
Böylesi suskunken sen
Ölüm bile zor gelir bana
Haykır cellâdın yüzüne
Tükür özgürce
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!