Ay gülüm seninle bayramlaşalım
Okyanuslar aşıp yüz de öyle gel
El ele kol kola dağlar aşalım
Narı aşka basıp düz de öyle gel
Hilekâr dillerin yalan elinden
Sevişir mi denizler dalgaların dansıyla
Günahların köpüğü sahilleri boyuyor
Kum tanesi inciler sarrafının şansıyla
Gerdanlığa dizilip gözleriyle soyuyor.
İnsan utanır mı? Deme kendinden
Okudukça ilim, bileniyorum
Deli cesareti! Cahil fendinden
Usumu herkese, bölemiyorum.
Sanmayınız her şey, gelir Tanrıdan
Selvi dalı mısın esip gürlersin
Deli rüzgâr ruhum nasıl eseyim
Kral arı mısın tozup türlersin
Gülü rüzgâr ruhum nasıl keseyim
Sığındım çiçeğe kondum inledim
Canlandı anılar hasretin çektim
Tülleri solduran güneşin oldum
Tutkulu aşkları sineye ektim
Külleri serdiren ateşim saldım
Doyumsuz geceler yıldızlardan say
Gökte ne bir kuş var ne de bir turna
Batmış güneş erken ne de yıldız var
Gözlerim dolunay umudum yorma
Düşlerim hasretim doğacak iz var
Yıllanmış bağlara sevdalı bülbül
Düş cennetime demir atmış güllerin
Zihnimin arşivlerine kazındı o ebedi yolculuğun hatırası
Canlanır sürüklenirim… Dualarım bin lahza anne
Müjgânların karası yaralı bir oktur çınlayan
Fısıldaşır melekler kulağımda uğultusun
Gözlerimin hülyalı aynası.
Dostlarım bana ah, ağyar olmuşlar
Titrerim kör düğüm, beklerim yazı
Postlarım dikenden, gülü solmuşlar
Demkeş nefesimdir, gözlerim sızı.
Eriyen bedenim, çeker suyundan
Anıtını dikelim demokrasinin
Mıhlayalım on iki sütuna!
Gül bahçelerinin rengi erdemi
Bağlarına dağlarına ovalarına
Akalım ırmaklar çeşnisi suyumuz pak
Esintisi tatlı rüzgârlarına sevdalı memleketim
Dinliyorum efkârı rüzgârın ağıtında
Cömertçe sunuyorsun bu ozana ilhamı
Sancısıdır doğumun Mevla’m koru katında
Müjdeli başlangıçlar gözlerden silsin gamı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!