Adını yazdığım ay geceden parlıyor
Nöbetteyim tek yürek sonsuzluğa çarpıyorum
Yağıyor yıldırımlar titriyor toprak
Ritmine mahpus!
Mahzeni kuyuların fermanında salıncak
Darağacında urganım…
Bir eylüldür barış günü
Hali ilan nerde sözü
İnsanlığa bunca zulmü
Böyle barış söylenemez
Buna barış hiç denemez
Umutlarıma doğan güneş
Günaydın yarınlarım
Nedir yıldızların parlaklığına eş
Uyandığım aydınlık sabahlarda
Yankılanmıyorsa gülücükler hoş.
Ölüm kan kürüyor âlem divane
Şarabın şişesi kırılır bir gün
Zandan geçmiş küffar zulüm zıvana
Domdom kurşunuyla vurulur bir gün
Tomurcuk gülleri soldurmak olmaz
Söyleyecek bir sözün varsa eğer...
Yüreğinden süzülürken!
Gece kadar serin, yıldızlar kadar parlak
Metrelerce toprağın derinliklerinden
Arınarak yer yüzeyine fışkıran! Gür,
Su saflığında.... Bir içimlik olsun.
Güneşi batırılamaz bir ülküdür sevdam
Her on dokuz mayıs sabahı güneşimizden ilham
Deyişler dua izamlarıyla dualı kırkların
Yüce Tanrının ruhundan üflenmiş
Ana meleğin doğum sancısı on dokuz mayısta
Ata toprağına aşık… Sen ey soylu fidan.
Ah o gözlerin bir bilsen ne derin
Çeker kör dehlizlerine kederin
Yakar sarmalar, tenimde küllerin
Demlenirim… Sarhoş eyler kadehin
Savrulur saçların kalbim kabartır
Yeşermiş filizler neden çürüyor
Tomurcuklar neden solgun ve ölü
Değiştirin! Kırın eski saksıları
Özgür olsun... Güzel koksun toprağım
Bu güneş bu gökyüzü bu bulutlar
Yaşamak özgürlükse eğer,
Hani nerede gençliğim
Mavi umutları söndürülmüş
Köle zincirleriyle sarılmış bedenim
İşkence hanelerinde ezildikçe ezilen
İşlenirken beynim.
sevgiyim dilinize
bulutum selinize
söyleyin elinize
Bu devran böyle gitmez
ocaklarda ateşin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!