Ana… Sen ki güneşi soldurulmuş
Toprakların öksüz yetim çocuğu
Kabuk bağlayan yaraların kurumuş nehirlerin ocağı
Sararsın sigaranın tütünü
Hasreti basar acıların tutuşur küllerinden
Alev alır ovaların ormanların
Bayram seli çocuklar bu gün yirmi üç nisan
Egemenliğimizin temel taşları sizler
Dalgalanır sonsuzca sancağım mührü lisan
Aydınlık göklerdedir meşalesinden izler.
Gururluyuz sizinle renklensin illeriniz
Ey kendini her şeyin yücesinde sayanlar
Seyrinde yıldızlara göz kırıp baktınız mı?
İktidara kullukla kalkıp mülkü soyanlar
Güneşten mi ocaklar kibriti çaktınız mı?
Nuh tufanı (g)azabı derslerden kim ayıklar
Çoğunluğun azınlığa, azınlığın çoğunluğa hükmetmesi midir adalet?
Beni sizler anlayamazsınız bayım.
Sizle eşit değilim yaratılıştan,
Mayam karılmış doğruluktan.
Savaş naralarınızı üzerimde denemeyiniz bayım.
Nefesimiz elemli sek solur beşiğimiz
Irgalanır benliği şifası elimize
Ezelden beri hürdür geçilmez eşiğimiz
Kör kilit Anadolu’m köyümüz ilimize
Akarsu sellerimiz yollarında yarıştı
Aynalara yansıyan bestekâr sıcakların
Dilbaz sevecenliği saçlarımın dumanı
Ateşin semaveri güfte kâr ocakların
Zamandan aşktan bahset var mı dini imanı
Gözlerime yamalık ne güzel bakıyorsun
Görkemli ihtişamı, raks ederken bu evren
Bakışlarda intizam, eğrilik neresinde?
Farklı renklerden sunum, kızılötesi röntgen
Ey insanoğlu bir kes, bin düşün keresinde.
Adını yazdığım ay geceden parlıyor
Nöbetteyim tek yürek sonsuzluğa çarpıyorum
Yağıyor yıldırımlar titriyor toprak
Ritmine mahpus!
Mahzeni kuyuların fermanında salıncak
Darağacında urganım…
Bir eylüldür barış günü
Hali ilan nerde sözü
İnsanlığa bunca zulmü
Böyle barış söylenemez
Buna barış hiç denemez
Umutlarıma doğan güneş
Günaydın yarınlarım
Nedir yıldızların parlaklığına eş
Uyandığım aydınlık sabahlarda
Yankılanmıyorsa gülücükler hoş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!