Gidiyorum !
Evet karar verdim; ara verdiğim kendime
Korku olabilir;
Ruhtan ayrılmak istemeyen bedende,nefiste
Gökyüzünü doğayı konuşan yok haber bültenlerinde
Gizli gizli utanarak bakarken
Umursamaz gibi görünüp
İçten içe yanarken
İnkarın dilde tesbihisin sen
Gönlün şahit bu riaya
İlk bahar havasında
Çiçek kokularının içinde
Yağmurun ardında beliren
Gökkuşağı
Hemen kaybolmazsan olmaz mı
Kim yapar
Neden yapılır
Sivri demirli parmaklıklar
Kim yapar
Neden yapılır
Gözlerime bak gör beni
Silinsin tüm yalanlar;
Bitsin bütün aldanışlar.
Aydınlığa bak gör beni
Karanlık odama süzülen
Anladım
Aşılmaz surlarla örülü kalbin
Sözlerimi anlamaz işitmez zihnin
Gerçeği bilmek anlamak isteseydin
Çözerdik kördüğüm olan bağları
Çok sessiz odam Firuze
Fare çıtırtısı bile yok
Sinekte mi uçmaz ara sıra
Peki ya hamam böceklerine ne demeli
Yoksa fark ettiler mi onlarda
Yüreğimin soğukluğunu
Sezar 'ın sırtında
Kan sıcağı, Hançer soğuğu
Mazide sağına sığdırdığı
Can dostu
Rutubet vurdu duvarlara
Örümcek ağları duvarların kenarında
Paslı akıyor musluklar
Birikti çöpler anı gibi evde
Pencerede asılı perdeler güneşi gölgeler
Ne kadar çok dilek tutulmuş olsa da gece vakti
O kadar çok düş sönmüştür şafak vakti
''Ayaklarının üstünde durması için illa iki ayağımı olmalı insanın''
Veda anında nokta ;Birinin sözü biterken, diğerinin sözünün başladığı yerdir.