Dallarda kiraz
Yeşil yapraklar
Güneşli gün
Mevsim bahar
Dalında iki kiraz
Hele gel otur karşıma
Çok özledim seni
İzleyeyim biraz
Nur cemalini
Rahat ol biraz soluklan
Ah bu dansözler
Bu ara ne kadar çok çıkıyor
Ana haber bültenlerine
‘’Elinizi korkak alıştırmayın.’’ Diyorlar
Cebimizi bilmez gibi
Dayan yüreğim
Gidelim buralardan
Kara kışa aldırmadan
Unutma umut koy ceplerine
Gidelim buralardan
Densizin biri; Kopardı bir gün
Bahçemdeki nadide çiçeğimi
Aldı eline kokladı bir süre
Pervasızca üstelik zahmetsizce
Bir bir kopardı yapraklarını
Bahçelerimizin ortasında duvar
Harcı kan ve ihtiras; nakış nakış
Hayranlıkla izlediğim o yüz
Ve ince parmaklı ellerinde sıva
Şırıl şırıl akar nehrin ırmağı
Dönemezsem eğer göremezsem seni
Umutlara sarıl yoluna devam et
Dokunamazsam eğer ipekten o tenine
Değemezsem ruhuna kabullen; Beni affet...
Acı biriktirme aklınla yüreğinde
Uçsuz bucaksız görünen kainat fanusunda
Zerreden bütüne ve bütünden zerreye
Her ne var ise;
Aynı sözle, aynı şarkıyı,farklı ritimlerle söyler
Yeter ki okumayı ve duymayı bil nefs
Başı sonu belli olmayan bir devinim
Dönüp durur zamanın akışıyla hızla
Deneyimler ''an'' larda renkli, siyah ve beyaz
Ne kadar çok dilek tutulmuş olsa da gece vakti
O kadar çok düş sönmüştür şafak vakti
''Ayaklarının üstünde durması için illa iki ayağımı olmalı insanın''
Veda anında nokta ;Birinin sözü biterken, diğerinin sözünün başladığı yerdir.