Sen hep gül ve balkonda orkideler solmasın!
Ben üzgün bir nehir gibi akarım, dert değil.
Kanamalı türkülerle gözlerin dolmasın!
İmgeleri, besteleri yakarım, dert değil.
Sevda heybesine doldur düşleri,
Mutluluğun yağız atı kanatlansın.
Türkü gözlerine serp gülüşleri,
Kırkikindiler perçemini ıslatsın.
Masal perisi gibi sokul ruhuma,
Umudu resmeyle güruhuma;
Çisil çisil yağarken yağmur,
Titrek damlalar vurur pencereme
Buğulu camlarda belirir siluetin;
Yağar haneme, halka halka nur.
İplik iplik yağarken yağmur,
Güzel günlerin aşkıyla yazdığım,
Tüm şiirleri ateşe veriyorum.
Karakış gecelerinde, yüreğe kazıdığım
Dizeler, artık şahitlik yapamayacak;
Yangının isini taşıyan yüreğime.
Kepenklerim zamansız indi;
Martılar kanat çırptığında,
Menekşeler mor mor açtığında,
Saba yeli tenine çarptığında,
Uyandır beni, hemen uyandır!
Dalga seslerini duymalıyım,
Vehminle açtım bağrımı melteme,
Gözler çimen, deniz mavi, dilim lâl,
Bu limanda demirliyim mateme,
Zincirleri kır da bitsin bu melâl.
Dört mevsim dolanayım şehir şehir
Kafanı kuma gömmekle,
Gerçeklerden kaçamazsın.
Perdelerini kapatsan da her akşam,
Ay gülümser, parıldar kehkeşan.
Sorumsuzluğun adını,
Mutluluk koymakla;
Dalda akasya, portakal çiçekleri,
Etrafa rayihalar saçmakta.
Büyülenen ruhumda buğulanır izlerin,
Mevsimidir aşkın, laleler açmakta.
Gölgene sevdalı bir bulutum,
Yorgun bedenimi diriltir gözlerin.
Kader, omzuma dağ mı koydu; mıh gibi çakılmışım.
Sana serenadı, ishak kuşları söylüyor; kekliğim.
Keder, yollarıma ipotek mi koydu; kör yollara takılmışım.
Ben sustukça; zül cemaline, haramiler bileniyor kekliğim.
Dolu vurmuş başak değil; benim, yerlere düşen.
Söyleyecek söz kalmadı dilimde,
Kara bir matem göğümü sarıyor.
Merhamet yok terör adlı zalimde,
İçim yanıyor, yüreğim kanıyor…
Yolum kalleş bir pusuya sapıyor,
GÜZEL DERİN BİR ANLATIMINIZ VAR..GÖRMEYEN GÖZLERİNİZ AMA YÜREĞİNİZİN GÖRDÜĞÜNÜ MISRALARA DÖKEBİLİYORSUNUZ TEBRİKLER..