Sen yanımdayken dünyada kötü bir şey olduğunu yada olacağını hiç aklıma getirmiyorum.
Sen yanımdayken dünyada değil, cennette yaşıyormuşum hissine kapılıyorum.
Sen yanımdayken olumsuz hiçbir sesi duymuyor kulaklarım.
Sen yanımdayken senden başka bir şeyi görmüyor gözüm, senden başka bir şeye bakmak zamana ihanet etmek gibi saçma, suyu tersine akıtmaya çalışmak gibi beyhude ve anlamsız bir eylemden başka bir şey ifade etmiyor.
Sen yanımdayken senin sesine kulak kesilmek en çok sevdiğim müziği dinlemekten bile güzel geliyor.
Hani bazan sen konuşurken gözlerin buğulanıyor ya, o gözünden aktı akacak damlaları içersem sanki ab-ı hayatı içmiş olacakmışım ve bir daha hastalık semtime uğramayacakmış düşüncesine gark oluyorum.
İnsan bazan o kadar daralıyor,
O kadar bunalıyor ki
Bir ışık arıyor,
Bir aydınlık, bir umut,
Tutunmak için bir dal...
Çünkü bazan insanın kolu da, kanadı da,
Anlamadığın halde sana şiirler yazan kalemime,
Karşılık bulmadığı halde sana sevgiler üreten kalbime
Duymadığın halde sana şarkılar, türküler söyleyen dilime
Uzatmadığın halde uzatmadığın eli tutmaya yeltenen elime
Kırgınım...
Ve bu gece her şeyi kırıyorum,
Ben bu filmin kötü adamıyım;
Uzak dur benden!
Çünkü ben kuşlarla konuşuyorum,
Onlara;
"Sabahları alçaktan uçmayın,
Bebekleri kanat sesleriniz uykularından uyandırır" diyorum.
Ah be güzelim,
Sen dünyamız neden böyle sıcak,
Neden küresel olarak ısındık sanıyorsun?
Tabiki kutuplarda buzullar eridi diye.
Peki kutuplarda buzullar neden eridi biliyor musun?
Tabiki ben seni özlüyorum diye.
İçimde yanardağlar eriyor ey yar!
Ya ben anlatamıyorum,
Ya sen anlamak istemiyorsun.
Sen duymadıktan sonra
Konuşmanın,
Bir zamanlar biri vardı.
Ama bir zamanlar...
Şimdi ne o zamanlar var,
Ne de içimde biri.
Kalbimse bir viran yeri,
O günden beri.
Öpmen yok, sevmen yok.
Hart hart ısırmana ne diyeyim!
Tatlı tatlı gadan alayım,
Kuru kuru kurban olayım.
Yalandan kim ölmüş?
Seni seviyorum Mecnun,
Sen denizi ve papatyaları,
Bense dağları ve papatyaları severim.
Hadi dağlar gibi gülümse sevdiğim!
Gülümse ki yüreğimin doruklarında karlar erisin,
Dört yön papatyaya,
Her yan bize kessin.
- Beni ne kadar seviyorsun, dedim;
- Çok seviyorum, dedi.
- Ne kadar çok, dedim;
Kollarını açtı, sağ eli cama değiyordu.
- Bu kadar mı, dedim;
- Camı aç, dedi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!