Biliyorum sevdin beni, seviyorsun
Ve seveceksin dünya durdukça.
Bilirim;
Gözlerin beni arar girdiğin tüm yollarda.
Kulakların sesimi, çalan her telefonda.
Çekildiğin bütün resimlerde bana bakarsın.
Yüzün eski bir İstanbul fotoğrafı gibi şimdi,
Siyah ve beyaz.
Sahillerinde sandalcılar kürek çekiyor,
Yorgun ve takatsiz,
Fersiz gözlerinde bir telaş,
Sanki o bitkin surat kendinin değil,
Sen, bir insan ormanının ortasında;
Ben, susayıp da sevgiye,
Uzanıp da kana kana içmeye,
Şavkın vurup da suya,
Şavkına kandığım;
Uğruna kor olup yandığım,
İçime akıttığım gözyaşlarım var dertliyim,
Anlatamam, ağlayamam, söyleyemem.
Kanarken oluk oluk, keman gibi inlerim,
Kahrolurum, çağlayamam, ahh neyleyim...
Yıllar oldu yalnızım, başım başımla,
Bazan bir şarkı gelir aklıma
Bazan bir türkü,
Bazan bir şiir,
Bazan bir film;
Gelir ve geçerler rüzgâr önünde bir bulut gibi.
Bazansa sen gelirsin aklıma;
- Alo!
- Efendim.
- Ne yapıyorsun?
- Oturuyoruz.
- Kiminle?
- Yalnızlığımla.
Sen benim umudum-umutsuzluğum, Mutluluğum-mutsuzluğum,
Uykum-uykusuzluğum;
Sen gönül çölünde ab-ı hayatım,
Lakin derinine dalınca boğulduğum suyum;
Sen uğruna cennetten kovulduğum,
Kederim ve kaderim;
Sen benim umudum-umutsuzluğum,
Mutluluğum-mutsuzluğum,
Uykum-uykusuzluğum;
Sen gönül çölünde ab-ı hayatım,
Lakin derinine dalınca boğulduğum suyum;
Sen uğruna cennetten kovulduğum,
Şimdi bir sevdiğim olsun isterdim.
Küsmüş, kırılmış, darılmış olsaydım ona.
Canımı yakıyor olsaydı hasreti.
Ama onun da canı yansaydı.
Bir gece ansızın ya da bir sabah telefonum çalsaydı.
Seni çok özledim, çok seviyorum deseydi.
Bana an'ı değil, zamanı anlat Elenora.
An'ı herkes biliyor.
Fakat zaman...
Zaman öyle değil;
Zaman sahipsiz akıyor;
An yaşanıyor, zaman geçiyor Elenora!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!