Yanakların kıvrak büklümlerinden
Yana eğik o masum sureti kaldır
Gözlerin şıpırtısından irkinen yüreği
Gülüşünle derin uykulardan uyandır
İçinde sıkıp cılkını çıkardığın canın
Bir suçu yok istesen umursuzca
Korkuların ötesinde bir mum ışığı
Karanlıklara göğüs geren bir yalnızlık
Kumruların ovuklardaki fısıltısı
Gökyüzünden düşen yağmur
Yağmalı bir rüzgar çarpıp pencerelere
Geri dönüyorken kayıp şehirlere
Duvarlardan ses mi var
Kapımı o çalan telaşlı
Çatıda hızlıca vurulan tıkırtılar
Hırsız mı yoksa dilenci
Rahmeti pencerelerden sızan
Toptan gülleden yabancılar
Ey zerdalinin dalında pırtılaşan cevher
Nazenin yaprağını gün yüzüyle uyandır
Gökyüzünden toprağa düşerse dilhem
Yaşamanın tanına vardığın andır
Gözler ki dalgalı dalların üstünde
Yollar yorgun kıldı cüssemi
Çekildi tozları yüzümdeki çizgilerden
Gök ve yerin arasında daralan ruhum
Bir an çekindi ölüme gülümsemekten
…
Birikmiş çizikler var benden arda kalan
Yakasız gömlekler
Darboğaz bir hayatın içinde
Sisli bir yolculuğu bekler
Saatin sinsi tik takları
Ve eriyen mumlar eşliğinde
Çizilir benim hayat hikayem
Büyüme umutlarım sen hep küçük kal olur mu
Sönecek lambayı umut et odanda ve söndür
Açılacak kapıları umut et ve açtır
Kırılacak bir dileğin olmasın mesela
Yetişebileceğin bir yürek umudun olsun
Sev sevin sevil ama olma Hak'tan daha düşkün
Ökçesiyle basarken kardan adamlar
Gelinlik giyinmiş kış çiçeklerine
Kanatıyor bulutlar içini mahşerin rengiyle
Serpiyor hayat bulmuş umutlara yaşama sevincini
Bir sebebi var güzelliklerin
Gün rengiyle görünmezken gözlerde
Ustam!
Çatlamış ellerim oluyor,
Terlemiş hallerim,
İşime sadık oluyor da yüreğim,
İçimde olana neden sahip olamıyor.
Bütün mutluluklarımı sersem de önüne,
Sözlerinden üşür insan
İmgelerin yara açtığı ana geldiğinde




-
Yaşar Tandoğan Karabulat
Tüm YorumlarBaşarılar, sevgili kardeşim.