Mücahit Karaçınar Şiirleri - Şair Mücahi ...

Mücahit Karaçınar

Uyutun karanlıkları
Lambaların ışıltısı yeter şimdilik
Ilık bir yaş yanaklarımda
Derin vadilere döker şimdilik
Yutkunuyoruz sessizliğe cam kenarında
Kıyık perdeden açık camdan esen rüzgara merhaba

Devamını Oku
Mücahit Karaçınar

Azledin gönlümü zifiri karanlıklara
Bir sevdanın kör kurşunlarıyla vurulmuş farzedin
Kanteri içinde gözbebeklerim aynalarda
Tebessümlerim etrafa gülücükler saçıyor zannedin
Bir kaldırım boyu yürüyor ayaklarım
Yüreğim canımı tekmeliyor sanki

Devamını Oku
Mücahit Karaçınar




Siz hiç şiirden kesildiniz mi bayım?
-Evet
Peki nasıl bir duygu bayım?

Devamını Oku
Mücahit Karaçınar

Kimseye itirazım yok
Kimseye itirafim yok bu kaldırımlar mahseninde
Parmak uçlarımda kuru ekmekle
Bir yudum su tek isteğim bu kış vaktinde
Kimseye iltifatım yok
Kimseye ahım yok bu soğutucu kıyametimle

Devamını Oku
Mücahit Karaçınar

Saçlarıma kanat takmış rüzgarlar
Ellerime sızmış titrekliği sonbaharın
Ayaklarımda hışırtılar durmadan
Karıştırıp duruyor dünyayı
Gözbebeklerime karışıp zaman
Akıp geçiyor selamsız sabahsız

Devamını Oku
Mücahit Karaçınar

Kısık yağmurlar sonlandırır baharı
Ayaklarımızdaki çipri çıtırtıları
Ve toprağa karışan günden güne yaprak
Kapatır ezilen yanlarını dünyanın
Bir yolculuktur bu döngüsel
Biri toprak iken biri çiçek

Devamını Oku
Mücahit Karaçınar

Bir gece,
Sallanır ruhum boş odalarda,
Uyanmayan bir sabahı açar gözlerim,
Karanlık ürkütücü sakaklara.
Ne bu bildiğim şehirdir, ne de aldığım nefes

Devamını Oku
Mücahit Karaçınar

Duyulan söz yaşlanınca ağırlaşır
O zaman dolar gözler ıssız odalarda
Dildeki durmayan iğneli kenepir
Akıldan mahrum madur bir haberci
Kime dokunsa yüreği tahamülsüz çığlıklar
Oda anneydi oda babaydı halbuki

Devamını Oku
Mücahit Karaçınar

Çiğ düşmüş kirpiklerime annem
Saçlarıma kır
Dökmüş baharım bir bir
Avuçlarıma koynuma yediverenlerini
Bir ötesi olmalı bu hıçkırıkların
Bir ötesi gül bahçelerinin kokusuyla

Devamını Oku
Mücahit Karaçınar

Sürgünüz gözlerin ulaşamadığı noktalara
Sürgüsüz kapılarız çat kapı girilen
Kalbimizin binbir çeşit odalarına
Kırk yerde yamamız var
Yaramız var uçan kuşlarda
Açan çiçekte çıkılan yokuşlarda

Devamını Oku