Mazi dosyasından sabıka kaydı,
Çıkarıp altını çizmekten vazgeç.
Dilin her kusuru pullayıp saydı,
Yüzümü öfkeyle süzmekten vazgeç.
Tarihte saçtığım duygu serveti,
İçimde dünyanın nüfusu yaşar,
Sevgine çağırsan gelmeyen var mı?
Sesini duyunca kapıya koşar,
Gözleri yolunda olmayan var mı?
Aşkına düşeli parlayan korum.
İkimiz muhteşem rüyalar gördük,
Uykudan aymanın zamanı geldi.
Uzaktan uzağa hayaller kurduk,
Gerçeğe uymanın zamanı geldi.
Seninle baş başa geçen günleri,
Beni çaresiz bırakıp ölümcül dertlere salan,
Sevdamızı hatim eden vefalı dilin mi gülüm?
Sensiz hayat zindan bana, sen de bensiz olamazsın,
Kalbimdeki yaralardan akanlar yolun mu gülüm?
Sevdana düştüğüm günlerden beri
Ya divane oldum, ya da bunadım.
Kırdığım dostlarım dönmedi geri,
Yine de gönlüne yaranamadım.
Serseri bahtımın değişmez huyu,
Menfaat uğruna bir siyasinin,
Kuyruğu ucunda kıldı ukala.
Adını bizlerden duydu Yasin’in,
Abdestsiz namazlar kıldı ukala.
Yağcılık yaparken mason birine,
Ulan sandık ne edepsiz şeymişsin,
Demokrasi getirmeye söz verdin.
Lağımları sofrasında köymüşsün,
Bal istedik kokmuşundan tuz verdin.
Kırmızı mum yapışınca kıçına,
Acı Tebessüm
Şairlerin dünyası farklı bir dünyadır. Onlar dış dünyalarından çok daha büyük bir iç dünyaya sahiptirler. Kendi iç dünyaları ile dış dünyaları arasında köprü kurarken bakış açıları, değerlendirmeleri ve etkilenmeleri şair olmayan diğer insanlardan çok daha farklıdır. Çünkü onların iç dünyasında geçmişte yaşanan olaylar, geleceğe yönelik planlar, hayaller, hüzünler, mutluluklar, umutlar ve daha bir çok şey birbiriyle yarışır durumda olurlar. Dış dünya iç dünyaya açılan küçük bir pencereden başka bir şey değildir.
Günümüzde şiir de, şair de ucuzladı. Şiir yazmak moda haline geldi. Ancak şairlik bir tür edebi mühendislik sanatıdır. Yetenek, geniş bir genel kültür, dilini iyi kullanmak gibi birçok donanım gerektirir. Şair Yıldız Toksöz gereken yetenek ve donanımlara sahip bir şairimiz. Sanatıyla ilgili araştırmalar yapmakta, önerileri kulak ardı etmemekte, kendini ve kalemini geliştirmek için büyük çaba harcamakta ve emekleri de boşa gitmemekte.
Şiirlerini bir dosyada toplamış. Kitap yapmaya hazırlanırken incelememi rica ettiğinde dosyayı göndermesini söyledim ve gönderdi. Şiirlerini okuduğumda kendine özgü üslubunu, kaleminin gücünü ve ifadelerin derinliğini farkettim. Tabi ki, gerekeni yaptım. Ricası üzerine sunum yazısını da yazarak dosyaya ekledim.
Kitaba verdiği ‘’Acı Tebessüm’’ adı hüzün çağrıştırdığı kadar da edebi bir özellik taşımakta. Hazırlıklar tamamlanınca kitabını Ankara’da faaliyet gösteren Yıldızlar Yayıncılık’ta yaptırdı. Bana da imzalayıp gönderme inceliğinde bulundu.
Ruhumu kavrıyor gecenin gamı,
Çaresiz diyorlar, düştüğüm derde.
Az önce söndürdüm son sigaramı,
İçilme sırası izmaritlerde…
Uykular seninle birlikte gitti,
Yalana defter olmuş kösele suratlara,
Ne yazar ne okurum, artık bana elveda.
Sırtında altın semer gem vurulmuş atlara,
Acıyarak bakarım artık bana elveda.
Varlığıma inandım yaşamaya özendim,
ömrünüzün her döneminde beklediğiniz tüm güzel sözcükleri duymanız dileğiyle..
ömrünüzün her döneminde beklediğiniz tüm güzel sözcükleri duymanız dileğiyle..
üstad yüreğine kalemine sağlık çok güzel bir şiirdi.