Neden uyumadım, neden buradayım,
Gönlümde neler var, biliyor musun?
Sağanak hüzünlü bir yağmurdayım,
Sen de ıslanarak kalıyor musun?
Ne şöhretim kaldı, ne de gururum,
Gözlerinde açılmış güzellik fakültesi,
Orada kaç senedir naz tahsil ediyorsun?
İşlenmemiş cevher mi sevgilinin külçesi?
Tezgâhta nakış için söz tahsil ediyorsun.
Bilmediğin âlemden güzellikler sunarken,
Toplandı servisten gönül masası,
Duygular raflarda çürüsün artık.
Ayrılık yazmışsa aşkın yasası,
Sevdamız mazide erisin artık.
Kavgalar ezbermiş aşk lehçesinde,
Fikrime gül değdi, hemen yıkıldım,
Nasıl bir devmişim, bilemiyorum.
Sevda hanesinde namazlar kıldım,
Nasıl yar sevmişim, bilemiyorum.
Tıp ilmi yazmıyor, bendeki derdi,
Bu akşam mutluydun, şirindin, şendin,
Gönlüme darılan yüzlerin güldü.
Hüznün ırmağında yıkılan bendin,
Ardında ağlayan sözlerin güldü.
Masada işveli dansözdü şişe,
Uzatsam havada kalıyor elim,
Haykırsam sesimi duyamazsın sen.
Hüznümü anlamaz hatminde ilim,
Derdimi derdinden sayamazsın sen.
Yüreğin sevmenin sırrına ermiş,
Belli ki, birisi aklını çelmiş,
Yoksa bu sevdadan geçilir miydi?
Yeni bir macera kapına gelmiş,
Olmasa zehirler içilir miydi?
Aşka sağır gönlün sana ne dedi?
Hüznün cevheri vardır ruhumun posasında,
Esâmem okunmuyor dünyanın yasasında,
Çözülmez bilmeceyim feleğin kasasında,
Gönlümün mihrabında kıldığım gizli namaz,
Dışardan suç görünür beni kimse anlamaz.
Nazına yenilip gonca yüzünü,
Asarken ben senin neyinim gülüm?
Aşkını anlatan dilin sözünü,
Keserken ben senin neyinim gülüm?
Geceler boyunca minnet ederim,
Aslanları bağlayıp, çayırdaki keçiye,
Abdülkerim efendi diyen biz değil miyiz?
Çanağını kirleten siyasal tefeciye,
Yalaka methiyesi sayan biz değil miyiz?
Kiliseler onaran, camileri dışlayan,
ömrünüzün her döneminde beklediğiniz tüm güzel sözcükleri duymanız dileğiyle..
ömrünüzün her döneminde beklediğiniz tüm güzel sözcükleri duymanız dileğiyle..
üstad yüreğine kalemine sağlık çok güzel bir şiirdi.