Psikeard’ın 44. sayısındaki Ahmet İnam’ın ‘’zaman zaman içinde’’ başlıklı yazısından esinlenelerek yazıldı.
‘’Teknoloji zamanı denetim altına alıyor’’
‘’Çağımız zaman mühendisleri çağıdır’’
Cinayet fabrikası çalışanları
Ergenekon tekelinden
PİR.E.doğan tekeline kaydı
İstikrarlı yükselişlerden
Çok insan da nasibini aldı…
Kentsel dönüşün projesi gibi, kültürsel dönüşüm projesi de devam ediyor. Şehirlerin ve kültürlerin çehresi tekleştiriliyor. Defolu malzeme gibi binalar ve yoksul insanlar, yok sayılmaktan yok edilmeye başladı… Medeniyetle medeniyetsizlik arasında kalan topluluklar melankolik olmuş durumda…
Boğazına aşırı düşkün insanlar tarafından, para basma makinesi oldu boğazlar. Kimi boğazlara gişe koydu, kimi doğal gişeli boğazlara daha yoğun trafik için reklam yaptı…
Boğaz köprüleri bol para kazandırdıkça, insanların lokmaları da beş vitesli olmaya başladı. Elbette çok yemek isteyenler bunu diğerlerinin boğazından kısarak elde edeceklerdi. Ama bu hiç kimseye çaktırmadan sihirli eller marifetiyle yürütülecekti… Daha çok yol almak için şerit ihlalleri artıyor, tabi bilinçli bilinçsiz kazalar da artıyor… Devir daim pompası gibi boğazlar, hiç durmadan çalışıyorlar… Yayvan gişe girişleri gibi yayvan göbekler… Gişeler hiç boş kalmıyor. Boğaz köprüsünün gişeleri fırçalanır da, çıkışlar fırçalanmaz mı? Hayat hızlandıkça, o hıza ulaşmak için, yeni buluşlar da yapılıyor. Hayatta en çok konuşmalar yer alıyor. Sözler icraattan önce geliyor. Boşuna dememiş bir bilen ‘’Demokrasilerde çare tükenmez! ’’ diye… Söz yetiştirmek için, artık boğaz köprüsünün çıkışı da kullanılıyor… Yerine ve zamanına göre iki taraftan çıkan sözler temiz olmalı… Balık da baştan kokmamalı…
İşte onun için, derisini yüzdüğümüz ceylanlara olan saygımızdan dolayı, o derilerle öpüşen egzozumuzu da temizlemeye çözüm bulunmuştur. Giriş gişeleri gibi onlar için de fırçalar icat edilmiştir. Pilot bölge olarak seçilen yüksek kürsülerde denenen fırçalardan yüksek randıman alınmış, proje yaygınlaşarak işlek trafiklerde yakında uygulamaya girecektir. Böylece beslenme sistemi A’dan Z’ye temizlik görmeye başlayacaktır. Bu yatırımlardan sonra hiçbir zaman gişelerden ortama yakışmayan kirli sözler geçemeyecektir. En kirli sözler bile cilalanıp, enfes kokularla halkımıza sunulacaktır. Üretilen fırçaların büyüklüğünü görünce ben de büyük deliklerden çıkacak kirli sözlerin temizlenememe kaygısı olmadığını söyleyebilirim. Boğazlarından geçiş olmayan vatandaşlarımız için zaten kirlilik gibi bir sorun olmadığından, geleceğimizin parlak olduğunu söylemekten korkmuyorum.
Bu daha başlangıç, temizlik devam edecek!
Paraya doymayanların politikası, ‘’üretmiyorsan tüketiyorsun! ’’ yani fazla karlarımıza engel oluyorsun, o halde, daha fazla kazanmanın yolu, üretmeyenlerin ortadan kaldırılması… İşte savaşlar… Şiddet… Kin, nefret… Ekilen bu tohumların hasat zamanı, krizler… Yükselen sıcaklığın ateşlenmesi… Bundan faydalanan yılanların deri değiştirme zamanı… Tarihte yeni kara sayfaların yazılması… Belki ardından gelebilir insanların uyanması…
Yaratılışçı bilim adamının önünde işveren gibidir
O, direnmek için önüne yeni problemler sürdükçe
Bilim adamı, önüne koyar, çözülmemiş problemi
Böylece, bilinmeyenler de çözülür günden güne.
Hayata katkıda bulunur, yaratılışçı tembellerde…
Allahu taalanın bir emri
internet kullanamıyorum,
otuz günden beri
sizlere yeni kavuşuyorum.
‘’Ölüm! ’’ diye verilmiş doğarken fermanım
Ölümden kaçtım bir hayat boyu,
Çalıntı günlerle yaşamı uzattım
Bundan ibaret bütün hırsızlığım…
Meğer, çalmayanı sevmezmiş devlet
Şairlikle ünlü şahımız
Yine süsledi dergahını
Fotoğrafta kadınlarımız
Açtı karga gibi ağzını…
‘’Türbansız kadın,
Kazmaları seçtik birkaç ağaç dikerler diye
Meğer husumet varmış aralarında ağaçlar ile
-Bizde ne kadar da cahilmişiz-
Ağaç kazmaların bir yerine geçermiş
biz bundan habersiziz.
Kazmalar buna bir hayli içerlemiş…
Başkan ‘’sıkıysa çıksın yalanlasınlar’’ demiş…
Çok haklı;
Yalan söylemek suç değil,
Oyunu bozmak, yalanı açıklamak suç
Maskeyle yaşamaya alışmış bir toplum
Sevemedi maskesini düşürecekleri
Yüzünü görünce çıldıracak! Biliyordum
Şimdi korktuğum başıma geldi
Kana bulandı umudum…




-
Hasan Ateş
Tüm YorumlarSevdiğimiz bir abimiz kendisi. Bir grupta yayınladığı şiiriyle tanıdım kendisini. Mizahı kullanır şiirlerinde, bununla birlikte duygusal şiirleri de yok değildir. Popüler şiirleri de var, güzel tabi. Ayriyeten grup da kurdu sağolsun, ne de olsa mizah seviyoruz.