Berzah âlemine yapılır koşu
Canı kafesinden çözen ölümdür
Denizde balığı gökteki kuşu
Her nefes alışta süzen ölümdür
Kabir kapısında kabir taşında
Şölen idi baharımız yazımız
Bize küskün coştuğumuz yaylalar
Koyun sağdı gelinimiz kızımız
Nerde ayran içtiğimiz yaylalar
Sürmeli ceylanı oynak cereni
Gül hafifçe goncalaşsa
Öz sevdadan açılırmış
Bülbül nöbete ulaşsa
Söz sevdadan açılırmış
Çile alır çile satar
Yandım yanan ateşinde
Kaldım kavrula kavrula
Perişan oldum peşinde
Yeldim savrula savrula
Düşten gerçeğe uyandım
Ne sözüm ne nazım geçti feleğe
Kül oldu gençliğim yakıldı gitti
Karpuz diye emek verdim keleğe
Hevesim yerlere ekildi gitti
Yolcusuz yollarda harabe hanım
29 Mayıs 1453
Şükranla anıyorum yirmidokuz Mayıs'ı
Muştuyu müjdeledi bir dört beş üç sayısı
Tekfur mağrurlanarak, bakarken kalesinden
Fatih atın sırtında, tutunur yelesinden
Yıllarca gezdirdim gönül heybemde
Hayaller kayboldu ağlayan kaldı
Sakıncası var mı bunu demem de
Yüreği boşuna dağlayan kaldı
Irmaklar denize ümit taşırdı
Sevda bir kaçıştır, olmaz gelişi
Kaybolan izleri sürme boşuna
Hayal âleminde, bırak her işi
Gönlünü nakışsız örme boşuna.
Seven ıssızlara çıkar dolaşır
Ahde vefa özelliği
Meyletmez söze geceler
Gizler çirkin güzelliği
Suç vurmaz yüze geceler
Örter ayıbı alalar
Minnet edip yakarışın
Kâr dediğin yaralıyor.
Oluklar buz tutar kışın
Gör dediğin yaralıyor.
Renk verdim al dan sarıya
Teşekkürler
Gönüle has gönülden sözler begeniyle okudum üstad tebrikler gönül dolusu selamlar
Gönüle has gönülden sözler begeniyle okudum üstad tebrikler gönül dolusu selamlar