Mehmet Gözükara Şiirleri - Şair Mehmet G ...

Mehmet Gözükara

Kim eylese dünya ile muhabbet
Kelamı kasavet dili ağlatır
Yakaya yapışır şaşmaz akıbet
Viraneye dönen ili ağlatır

Gelip geçer hasret ile seneler

Devamını Oku
Mehmet Gözükara

Hüzün yoldaş oldu düştü peşime
Telde nağme oldu sazıma benim.
Taş olur çorbada değer dişime
Toz olur karışır tuzuma benim.

Duygu denizine kulaç atarım

Devamını Oku
Mehmet Gözükara

Ayrılığı halka yaptım vuslata
Gönlümü ateşe verip giderim
Taçsız tahtsız garip bir saltanata
Talibim dünyayı serip giderim

Çile çiselerken, gül olur gamın

Devamını Oku
Mehmet Gözükara

YOKSULLUK

Dünya nimetinin tadın aldırmaz
Hükmeder içtiğin çaya yoksulluk
Latife yaptırmaz şaka kaldırmaz
Kovuklu oyuklu kaya yoksulluk

Devamını Oku
Mehmet Gözükara

Gün gelince alınacak
Sıhhat sana emanettir
Nam nişan burda kalacak
Şöhret sana emanettir

Muhabbettir tüm mayası

Devamını Oku
Mehmet Gözükara

Karanlık konuşur karanlık susar
Titrer ürperirsin karanlıklarda
Güller sancılanır bülbül kan kusar
Çileyi örersin karanlıklarda

Yarasa oynaşır gece koynunda

Devamını Oku
Mehmet Gözükara

Çıktım yücesine indim düzüne
Dört yanı çevirmiş dağlar Elbistan
Taranmış saç gibi serer yüzüne
Ceyhan suyu yosun bağlar Elbistan

İçinden geçerken bir çay bir ırmak

Devamını Oku
Mehmet Gözükara

“Şiirin aksakalı”
Güzel bir yaz gününü, tüm güzelliğinin hakkını vererek ancak böyle bir güzellikte yaşayabilirdim.
Uzun zamandır yolunun bu taraflara düşmesini gözlediğim bir üstadın gelmekte olduğu haberiyle başladı günümün güzelliği. Üstadlığı sadece kaleminden kaynaklanmayan; duruşu, düşünceleri ve Türklüğü temsil keyfiyeti açısından da tüm Türk coğrafyasınca kabul görmüş bir kişiyle; yalnız benim değil, hem-hal olacağı herkesin gününün güzelleşeceği bir güzel insanla bir gün geçirmek bendeniz için gerçekten gurur verici ve bir o kadar da keyifliydi.
Piknik yerine oğlum Hakan’la vardığımızda öğle olmak üzereydi.
Beklenen misafirin henüz teşrif etmemesi yüzünden aklıma takılan acabalı soruları cevaplamakta ve merakımı yenmekte zorlanıyordum. Ancak, kaygımı belli edip bir telaşa kapı aralamak da istemiyordum.
Piknik alanı, tabiatın oldukça cömert davrandığı, teknolojininse fazla uğramadığı yerlerdendi. Cep telefonlarının çekmediği alana bizden önce intikal eden –pikniğin ev sahipliğini de yapan– Haşim Kalender’le üç oğlu –Mehmet, Hacı ve Ömer– tatlı bir telaş içerisinde, misafirler için ön hazırlık yapıyor; bir kısmı semaveri yakarken bir kısmı da mangalı tutuşturuyordu. Bizim gibi misafir olan ve piknik havasına bizden önce giren Bünyamin Bozkurt ile oğlu Tunahan, Haşimlere yardım ediyorlardı.

Devamını Oku
Mehmet Gözükara

Dönen dolapların millet farkına
Varmasın diyenler hayır vermeli
Millet külüngünü çete çarkına
Vurmasın diyenler hayır vermeli

Derinleşen devlet kapalı kutu

Devamını Oku
Mehmet Gözükara

Korktuğum daha çok akıbetimden
Saltanatım biter diye düşünmem
Haberdarım az çok bu niyetinden
Dünyalığım gider diye düşünmem

Kötülere bir şey olmaz demişler

Devamını Oku