Düşerse kül eder aşkın ataşı
Gönül alev alan ormana bağlı
Er-geç dikilecek bir kabir taşı
İnsan bir ilahi fermana bağlı
Ne kaldı elinde geçen zamandan
Berzah âlemine yapılır koşu
Canı kafesinden çözen ölümdür
Denizde balığı gökteki kuşu
Her nefes alışta süzen ölümdür
Kabir kapısında kabir taşında
Yıllarca gezdirdim gönül heybemde
Hayaller kayboldu ağlayan kaldı
Sakıncası var mı bunu demem de
Yüreği boşuna dağlayan kaldı
Irmaklar denize ümit taşırdı
Yandım yanan ateşinde
Kaldım kavrula kavrula
Perişan oldum peşinde
Yeldim savrula savrula
Düşten gerçeğe uyandım
29 Mayıs 1453
Şükranla anıyorum yirmidokuz Mayıs'ı
Muştuyu müjdeledi bir dört beş üç sayısı
Tekfur mağrurlanarak, bakarken kalesinden
Fatih atın sırtında, tutunur yelesinden
Sevda bir kaçıştır, olmaz gelişi
Kaybolan izleri sürme boşuna
Hayal âleminde, bırak her işi
Gönlünü nakışsız örme boşuna.
Seven ıssızlara çıkar dolaşır
TÜRKÜLER (2)
Keklik kınalanır turna allanır
Kalkar katar katar göçer türküler
Dudak şekerlenir yanak ballanır
Gönül bohçasını açar türküler
Uzadıkça uzuyor korkuların kervanı
Sabah akşam geçilen yollardan korkuyoruz
Nonoşlara terk oldu Köroğlu’nun devranı
Hayat farklı işkence rollerden korkuyoruz
Birçok yerden su aldı gemi yana yatmakta
Abdurrahim Karakoç'a itaf
Sap samana karıştı yaba dirgen çıldırdı
Harmanda gözümüze bakandan korkuyoruz
Kalkancı kalkanına kafa hapı doldurdu
Şöhretin üst katına çıkandan korkuyoruz
Fişleyen Masum(!)
Celalettin Tokmak’ın (Celali) “Beni de mi fişlemişler? ” şiirine nazire
Seni beni bırakıp da
Çalanı mı fişlesinler?



-
Mehmet Çoban
-
Ozan Sentezi
-
Ozan Sentezi
Tüm YorumlarTeşekkürler
Gönüle has gönülden sözler begeniyle okudum üstad tebrikler gönül dolusu selamlar
Gönüle has gönülden sözler begeniyle okudum üstad tebrikler gönül dolusu selamlar