Her güneş batışında hüzünlenir derinlere dalarsın
Bitmeyen dertlerin çok, kederin bol
Kapanmayan yaraların hayli derin
Ey yaprak, yaprak dökülen
Yutkunarak ağlayan
Gelin
Yine boran, yine yağmur vurdu tüm yaprakları
Yine ince, narin dallarıyla ağaçlar göverdi
Ela gözlüm haberin ola
Zamansız hazan’da
Yine güneş karadı
Yüzümde
Gözlerinin derinliğinde ömrümün ilk yaz'ını Yaşamak ne güzel
Karanlığa boyun eğmeyen tanyeri
İlk kez çalarken kapımı
Sabahında şafak sökerken
Günün
Doğuşuna şahitlik ettiğim
Yaşlı bir karanlıkta, kör bir yıldız geceye sükse atıyor, rüzgârda asi bana
Sıcak ve yorgun haziran gecesinde
Şu Gürpınar'da
Derin
Ve
Uçsuz bucaksız
Ketim destên bêmerdan
Li koma wan bêbextan
Wan êriş dan li ser gel
Gel hilnaşin bi zextan
Hemû mijok û dizin
Bi rojan bi şevan meşa merdane
Hemû keç û xortên Kurd’an navdane
Wele koletî, bindestî hildişe
Roj raja serhildana Kurdane
Gel rabûn ser pîyan kulmên xwen guvaştin
Uzun, siyah saçların lüle lüle
Narin boyun beziyor sünbüle
Esvabı allı-pullu güzel dilber
Bahar oldu, bülbüller kondu güle
O kaşların, gözlerin can yakıyor
Her görüş günü nazlı karçiçeğimle, cimcimemle
Zamana karşı bir yarışla, her hafta
Görüşüme gelen bir tanem
Tutsak olduğum
Camekânları çift kat olan
Şu zindanın
Ne gündür nede gece
Ölüyorum hece, hece
Derdim çoktur, dermanım yok
Beklediğim gün doğmuyor
Bitmeyen birçok çilem var
Buram, buram yosun, tarla, toprak kokuyorsun
Sen
Gül kokuyorsun
Gövermiş çeçil kokuyorsun
Dağlarından
Nane, civan perçemi, melisa kokan
hakikaten duygu dolu ders verici nitelikte bir şiir, kutlarım.