Uçsuz-bucaksız karanlıkta gökte katranlaşan
Hiç aydınlanmayan, parıldamayan
Umutsuzluk denizinde
Beni boğmaya çalışan
Şafak fukarası
Işık yoksullu
Yeter artık hep ağlama! Uzaklara dalıp öyle üzgün bakma
Artık ne acımasız savaşlar ne de açlık seni korkutsun
Ne asker nede polis
Seni vursun
Ey çocuk
Ne de gözyaşların
Şimdi, yine tek başımayım, şu bitmeyen karanlıkta
Saat, gece yarısını çoktan aştı
Sessizce
Sensizliğin
Sessiz boşluğunda
Daldım hayallere
Bir yanım kara kış, diğeri sonbahar; ben yaz’ı, ben bahar’ı bilmem
Ne gül var, nede kelebek bu yerde
Ben, ne gün gördüm
Nede güneş’i
Size
Mutluyum desem
Masmavi gökyüzün en masum kuşu
Sevimli güvercin göğe tutkusun
Takla at, kanat aç dostça selam ver
Dostluğumuz daima büyüsün
Kanatları beyaz süt beyaz olan
Senelerdir acı, kahır hiç durmaz,
Kötü ile iyi asla bir olmaz,
Yüreğim ateş, ciğerim kül oldu,
Ruhum güllerden, çiçeklerden caymaz,
Bende halklara imrendim uyandım,
Yamandır bizim dağlar, tüm dertlere derman olan
Yuvasızlara, çaresizlere, darda kalanlara
Kurda, kuşa, börtü-böceğe
Yavuklusunu kaçıranlara
Kucak açan
Boynum bükük umudum hiç kalmadı
Tüm baharım, yazım döndü hazana
Dalım kurudu güllerim çürüdü
Yeşil bağlarım benzedi kozana
Her yer boran göz gözü görmüyor
İti başka
Kurdu başka
Dağı-taşı
Yaylası başka
Yoksul sofralarında
Lokmasını paylaşan
Seni düşünüyorum şu içimdeki yaşayan seni
Hiç tınlamıyorum
Paramparça olan
Yüreğimi
Yanımda olmasan da
Senden kalan öpücükleri
hakikaten duygu dolu ders verici nitelikte bir şiir, kutlarım.