Bıktım artık karakıştan
Bahar, yaz'ı getir bana
Karanlığı yırtan gün ol
Güneşi al getir bana
Dön yüzünü gündüz eyle
Tabiat ana, ne güzel bu doğa
Nefes güzel, yaşam güzel, can güzel
Tüm otluklar, çimenler, sarmaşıklar
Akan sular, dereler, göller güzel
Tabiat ana, ne güzel bu doğa
Dostlar bırakın izazı, ikramı
Nasıl desem nasıl desem meramı?
Gönlümdeki sevdamın ateşini
Şu iyileşmeyen devasız yaramı
Kıydılar yaşama, kıydılar cana
Nicedir üstümde kar var sis var ey dost
Ahvalım çok kötü, hiç sorma ey dost
Belki hüzün yağmurum diner bir gün
Menzilie varmasam, üzülme ey dost
Felek bana huzur vermiyor ey dost
Devrim için sana gelsem
Aydınlık bir güne doğru
Doludizgin güne koşsak
Güneş doğan yöne doğru
Munzur gibi akıp gelsem
Sabahın koynundan, her yere gün doğsun
Işığa muhtacız, gözümüz gün görsün
Zaman her an bize apaydınlık versin
Ey can aydınlığa benden selâm olsun
Garp'tan Şark'a kadar, her yer güneş görsün
Çiçekler kadar güzel, su kadar berrak olan
Derinliklere kilitlenmiş
Yüzünün ince ayrıntılardan
Memleket özlemi kokan
Bakışlarından
Katman, katman çağlayıp
Huzur olmayan dünyandan bana ne
Sömürü düzeni ezip geçerken
Canlar vuruluyor, yahu sorun çok
Irkçı, faşist düzen ar etmezken
Dönsün dursun dünya, aman bana ne
Engin ol dilbaz engin ol
Sen şahbaz, ben serçe miyim?
Böbürlenip havalanma
Sen şahin, ben saka miyim?
Engin ol arsız engin ol
Of muhannet of, dünyamı karartın
Gonca gülümü dalında sarartın
Günler, aylar oldu hep ağlıyorum
Zalim niye yüreğimi kanatın
Of muhannet, asla unutmam seni
hakikaten duygu dolu ders verici nitelikte bir şiir, kutlarım.