Dudağında garip bir tebessüm
Yanık yüreğinde hun
Kavurucu çöllerde
Leyla’sını arar Mecnun
Yandı çöl,durdu zaman
-Yağmur yağmıyormuş,
-Yağmasın.
-Bulutların suyu çekilmiş,
-Çekilsin.
-Toprağın dudağı çatlamış,
-Çatlasın.
Dalarken Mehmedim şehadet uykusuna
Düştü zalim kefereler Gayya Kuyusu’na.
Bir daha gördü dünya mehmedimin gücünü,
Ve aldı kan ağlayan anaların öcünü.
Antalya-Varsak’ta,takavut,
Bir garip ozan Mehmet Cıngır,
Ne saz çalabilirim ne ut…
Bazen ağlarım hüngür hüngür!
Gün olur uyurum derbeder,
Mektup geliyor ötelerin ötesinden
Altındaki imza yüceler yücesinden...
Gördüm ben seni ilk defa merdiven başında
Demir parmaklıklara tutunmuştu ellerin.
Bir ayağın da merdivenin beton taşında,
O gün en güzeliydin sen kırmızı güllerin.
Alıp pılını pırtısını gitti mart
Ve kurtuldu kül olmaktan kazma-kürek.
Haydi uyanın çiçekler,bitti her dert!
“Merhaba”desin güneşe her bir yürek!
Ben bir meşe ağacıyım;
Asırlardır yaşarım bu ormanda.
Başım göklerde, bulut bulut;
Cümlenin sağlığına duacıyım.
Aynı yaştayım ulu çınarla




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!