Dünyada yirmi dört saat anons edilir adın ey Gül!
Bugün âşıkların bayramıdır; bayramlığını giy;
Bugün seven ve sevilenlerin kavuştuğu gündür,
Güzel kokular sür ve mahzun olma ey bülbül!
Ey güllerin efendisi, kurban olsun sana bu gönül!
Derindir dibi bu koca? ehrin kuyu gibi
Yuttu beni bal? ? ? n Yunus? u yuttu? u gibi
Dolan? yorum? ehrin karn? nda yaln? z,? a? k? n
Ne kirli sulardan ge? tim ben boyumu a? k? n.
B? l? yor? ehri ortas? ndan koca bir nehir,
Sokaklarda simit sattım
Terime ter kattım
Komşunun oğlundan on liraya
Bir bisiklet satın aldım.
İçimde bir ukte idi bisiklet,
Benimde bir bisikletim oldu nihayet.
Pazar günleri
Evimin karşısına bitpazarı kuruluyor,
Eski eşyalar satılıyor.
İçlerinde tarihi değer taşıyanlar da var,
Hiç değeri olmayanlar da:
Koltuklar
Kalksın üstümüzden bizi eriten büyü
Biz de yatalım yataklarda kuş tüyü
Esin esin essin sabah rüzgârı,
Kaldırsın üstümüzdeki örtüyü.
Açalım penceremizi
Sert yoğrulsa da mayamız,
Mermerden oyulsa da kayamız,
Esmer olsa da boyamız,
Altın sarısıdır kalbimiz.
Dik başlı dediler,
Hiçbir iş kurtulmazdı elimden
Yerden alır göğde yerdim.
Adeta bir canavardım.
Bu dert kurt gibi kemirdi beni.
Ne canım kaldı ne varım.
Ah,şu yalan dünyanın çilesinden
Yandım bittim kül oldum ben
Öyle zayıfladım öyle zayıfladım ki,
Sonunda incecik bir tel oldum ben.
Yaz bahçelerinde sen bir gül,
Bu güle âşık bir bülbül oldum ben.
Bülbülün hüznü yansıyınca bir gün dağlara
Sümbül ağladı, bülbül ağladı,gül ağladı
Bülbül son şarkısını söyleyince bağlara
Ağaç ağladı,yaprak ağladı,dal ağladı!
Nankör kedinin gözleri değince toprağa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!